• her şey olma duygusu ve hiçbir şey olmamanın gerçekliği.
  • çürümenin kitabı'nda

    "can sıkıntısı, hiçbir inanç adına yaşamayıp, hiçbir inanç adına ölmeyenlerin çektikleri azabın adıdır."

    diye buyurmuş zat-ı muhterem. sanıyorum naked filmindeki sıkılma üzerine gerçekleşem diyalogla kendisine inceden selam çakılmış.
  • pessoa varken adı anilmamalı bence.
  • yeni basımı yapılmayan bir cioran derlemesi kitabında* rastladığım özgürlük üzerine bir özdeyişi:

    "özgür olmak, bir insanın ödül düşüncesini sonsuza dek başından savmasıdır; insanlardan ve tanrılardan bir şey ummamaktır; bu dünyayı ve ne kadar dünya varsa yalnızca hepsini reddetmekle kalmayıp, kurtuluşun kendisini de reddetmektir; zincirlerin arasındayken bile, bu zincir düşüncesini parçalamaktır."
    le mauvais démiurge
    [çeviren: sadık erol er]

    yaşamı boyunca, intihara methiyelere düzmesine karşın, neden intihar etmediği/ edemediği hakkında:

    "hayatta da ölümdeki kadar yeteneksiz olduğumdan, kendimden nefret ediyorum, bu nefret içinde de başka bir hayat, başka bir ölüm düşlüyorum. hiç görülmediği gibi bir bilge olmayı istemiş olduğum için, deliler arasında bir deliyim sadece ..."
    precis de decomposition
    [çeviren: haldun bayrı]
  • insan denen varlığın, yaşadığı çevreye aykırılığı ancak böylesine muazzam aktarılabilirdi. bünyenizde bulunan tüm yaşama enerjinizi alan bunu yaparken kaybetmekteki o keşfi zor, kuş tüyü hafifliğindeki nafiliği de açığa çıkaran adam. ne de olsa olgunlaşmak için hep yanlış ata oynamak gerekir.

    ''afrika'da gorilleri yakından gözlemleyen bir hayvanbilimci, onların yaşamlarının birörnekliğine, tamamen aylak bir şekilde yaşamalarına şaşırır. saatlerce hiçbir şey yapmadan... yoksa can sıkıntısı nedir bilmiyorlar mı?

    bu soru tam bir insan sorusu, meşgalesi olan bir maymunun sorusudur. hayvanlar tekdüzelikten kaçmak şöyle dursun, onu ararlar; en çok korktukları şey o tek düzeliğin bozulmasıdır. çünkü yerini korku alır ki o da her türlü aşırı meşguliyetin nedenidir.

    eylemsizlik tanrısaldır. ama insanın başkaldırdığı şey de budur. doğada, sadece insan tekdüzeliğe katlanamaz; sadece insan, ne pahasına olursa olsun, her ne olursa olsun bir şey olmasını ister. bununla da atasına layık olmadığını gösterir: yenilik ihtiyacı yolunu şaşırmış bir gorilin ihtiyacıdır.''

    ya da

    ''antik tanrılar insanlarla alay eder, onları kıskanır, peşlerine düşer ve ara sıra çarparlardı. incillerin tanrısı o kadar alaycı ve kıskanç olmadığından, ölümlüler talihsizlikleri için onu suçlayabilme tesellisine bile sahip değiller. hristiyan bir aiskhylos'un olmamasının ya da olamamasının nedenini burada aramak gerek. iyi tanrı trajediyi öldürdü. yoksa zeus edebiyatı hak etmişti.''

    önünde saygıyla eğilesi...
  • karamsar değil, kötümserdir.

    "hiç kimse öğrenmek için okumaz, unutmak için okur insan. (...) ölümü solumuş kişi için, kelâm'ın kokusu ne perişanlıktır."
  • "dünyaya getirmek istemediğim çocuklar, bana borçlu oldukları mutluluğu bir bilseler."

    suicidal filozof.

    hal böyle olunca insan kendisinden küçük ve başarılı bir intihar bekliyor. beyninde açtığı minik bir kurşun deliğini ya da en azından bileklerinden birini kesmiş olabileceğini hayal ediyorsunuz. peki o ne yapıyor ? 84 yaşında alzaymırdan ölüyor.
  • insan kendi hakkında bildiklerine çok güvenmemeli. kendimiz hakkında sahip olduğumuz bilgi içimizdeki cini rahatsız eder, felce uğratır.
    sokrates'in hiçbirşey yazmamış olmasının nedenini burada aramak gerek.

    doğmuş olmanın sakıncası üstüne
  • bu vatandaşı suicidal filozof olarak tanımlamak onu hiç anlamamış olduğunuzu gösterir. unutmayın havlayan köpek ısırmaz. ayrıca defalarca neden intihar edilmeyeceğini de kaleme almıştır. intihar etseydi kendisiyle çelişirdi zaten.

    neyse size bir tavsiyem var. öncelikle burukluk ile çürümenin kitabını okuyun ve sonra bu abiyi okumayı bırakın. eğer tüm kitaplarını okuyayım demeye başlarsanız büyük bir hayal kırıklığı yaşarsınız. nasıl desem adama duyduğunuz sempati ölmeye başlıyor. bunun sebebiyse samimiyetsiz olduğunu düşünmeye başlamanız.

    nesiller sonra nasıl hatırlanır bilmiyorum ama burukluk ve çürümenin kitabı dışında kitap yazmamış olsaydı, en azından benim için, çok büyük bir yer edinebilirdi. şimdiyse yaşamaya baş kaldıran atarlı ergenden ibaret.

    bazı şeylerin suyunu çıkartmamak gerek. karamsarlık da buna dahildir. isimlerini burada anmaya bile haya ettiğim schopenhauer ve nietzsche hayata öyle toz pembe bakan insanlar değildi. ancak asla bunun gibi ergen sızlanmasına düşmemişlerdi.
hesabın var mı? giriş yap