• epiktetos'un öğrencilerinden biri olan arrian tarafından, söylevler'in ahlakla ilişkin pasajlarından derlenmiş bir el kitabı.
    (bkz: kılavuz kitap)

    ...

    sana zevk veren, faydalı veya derinden sevdiğin hangi nesneler varsa, en basit şeylerden başlayarak, kendine onların genel tabiatının ne olduğunu telkin etmeyi unutma. mesela, özel bir seramik çömleği seviyorsan, kendine, sevdiğin şeyin topraktan yapılma bir çömlek olduğunu hatırlat. böyle yaparsan, o çömlek kırıldığında çok fazla üzülmezsin. çocuğunu ya da karını öperken, sonuç itibarıyla fani bir insanı öptüğünü hatırla ki, onlardan biri ölürse çok fazla üzülmeyesin.
    ...
  • (bkz: stoacı) etik tavsiye kılavuzu

    ...
  • adventure time karakteri finn'e billy tarafından verilen kahraman şövalye klavuzu.
  • yeni çıkmış bir melodik death metal grubu. norther esintileri hissediliyor yer yer. ancak onlar kadar sert değiller. norther de sertlik olarak children of bodom'un biraz altında kalıyor onlara çok benziyordu zaten. bu grup ise gördüğüm kadarıyla bu iki grubun bir ton altı bir sertlikte müzik yaparken o müziği de bolca klavye kullanarak özgün ve kendilerine ait bir hale getiriyorlar.

    the distress and the cure adlı parçaları baya sağlam. gelecek vaad ediyorlar. ancak melodik death metal dinleyicisi bu tarz gruplardan sıkılmış gibi. insomnium, omnium gatherum gibi çok daha farklı çizgide ilerleyen gruplar çok daha hızlı büyüyor.

    o nedenle underrated kalacağına inanıyorum.
  • x:
    - "başına gelen her olayda, bu olaya doğru yaklaşarak hangi kabiliyetini geliştireceğini düşün. çekici bir kadın görürsen, ona duyduğun arzuya karşı kendini sınırlayabilme kabiliyetin olduğunu keşfedeceksin. acı içindeysen, dayanıklı olmayı keşfedeceksin. uygunsuz sözler veya küfürler duyarsan içindeki sabrı keşfedeceksin. bunu alışkanlık haline getirirsen, eşyanın görünen yüzü seni kendine sürükleyemeyecektir."
  • xvıı:
    - "bir dramada, yazarın hoşlandığı şekilde rol alan bir aktör olduğunu unutma. kısaysa kısa, uzunsa uzun. eğer senin bir dilenciyi, sakat bir insnaı, bir yöneticiyi ya da herhangi bir kişiyi canlandırmanı istiyorsa, bunu doğal olarak uygula. çünkü sana düşen rolünü iyi oynamaktır, rolü seçmek ise başkasına aittir."
  • bu kitab-ı mukaddesi okuduktan sonra zaruri bulduğum kısımları asistanıma iletmiş ve temize dökmesi için ferman vermiştim. şimdi bu kutsal verileri siz değerli sözlük yazarları ile paylaşmakta bir beis görmemekteyim. evet, görgü, adab-ı muaşeret gibi kavramları kullananların doğrudan yobaz olarak nitelendirildiği günümüzde bu zorlu görevi üstüme alıyor ve sözlüğü teşrif etmeye başlıyorum: gazamız mübarek ola!

    ı.

    " öyleyse, kontrolünde olmayan bütün şeylerden nefretini kaldır ve onu, kontrolünde olan şeylere yönlendir."

    ıı.

    " öyleyse, her ne zaman bir işe kalkışırken engellendiğinde, rahatsız edildiğinde ya da üzüldüğünde bunu hiçbir zaman başkalarına bağlamamalı, kendine bağlamalısın."

    ııı.

    " sana bir şey verildiğinde ondan faydalan, fakat onu kendi malınmış gibi değil sana geçici olarak verilmiş bir emanet gibi kabul et."

    ıv.

    " ve sen, şerefli ve sadık bir vatandaş olmakla ülkene faydalı olmayacak mısın, tabi ki olacaksın. 'peki devlette statüm ne olacak?' diye soruyorsan, sadakatini ve şerefini koruyarak ne olacaksan, o. bu erdemleri kaybedersen ülkene nasıl faydalı olabilirsin?"

    v.

    " birinin karısı ya da çocuğu öldüğünde herkes 'insanlık hali' der. fakat ölen kendi çocuğumuzsa 'mahvolduk, perişanız!' demeye başlarız. bu durumda, aynı şey başkalarının başına geldiğinde ne kadar etkilendiğimiz hatırlanmalıdır."

    vı.

    " bir işe girişirken onun neyi gerektirdiğini ve ne tür sonuçlar vereceğini iyice düşün, ondan sonra işe başla. böyle yapmazsan, büyük bir heyecanla başlarsın fakat neticelerini düşünmediğin için bazı sonuçlar ortaya çıkınca utanç içinde ondan vazgeçersin."

    vıı.

    " hem yalnızken hem insanlar arasında; çoğunlukla sükut halinde ol ya da birkaç kelime ile gerektiği kadar konuş... çok fazla kahkaha atma... çok zorda kalmadıkça yemin etme.... ahlaksızlığa kaçan konuşmalarda bunu yapan kişiyi uyar ya da gözlerinle rahatsızlığını belirt."

    vııı.

    " gösteriş amaçlı ve lüks her şeyi sil... özgürlüğünü yaşayanlara karşı baş belası, azarlayıcı olma, perhiz yapıyorum diye kendini övme. birisi senin hakkında kötü konuşursa kendini temize çıkarmaya çalışma... eve döndüğünde o gün başından geçenleri uzunca düşünme."

    ıx.

    " bir sohbet esnasında kendi davranışlarından ve karşılaştığın tehlikelerden sıkça bahsetme... insanları güldürmeye çalışma."

    x.

    " şehevi bir hayalin seni sürüklemesine izin verme. bu zevki ne kadar tadacağını ve ne kadar pişmanlık yaşayacağını düşün ve tart."

    xı.

    " yapılması gerektiğini düşündüğün bir şeyi yaparken çoğunluk seni kınasa bile yapmakta olduğun şeyden vazgeçme. davranışın yanlışsa zaten yapmamalısın, ama doğruysa, seni haksız yere kınayanlardan neden korkuyorsun?"

    xıı.

    " kadınların süsleriyle değil ancak onur ve alçakgönüllülükleriyle değer kazanacağını unutma."

    xııı.

    " sürekli bedeninin ihtiyaçlarıyla ilgilenmek; gereğinden fazla spor yapmak, yemek, içmek ve fazla cinsel temas ahmaklığı gösterir. bunlar tabi ki yapılmalıdır fakat asıl dikkatini akla ve ruha yönlendir."

    xıv.

    " her şeyin iki tutacağı vardır, birisi onu taşıyabilir diğeri taşıyamaz. eğer kardeşin yanlış bir şey yaparsa; meseleye yanlış yönden bakma, onu taşıyamazsın. hatırla, o senin kardeşin ve birlikte büyüdünüz. bu taraftan tutarsan ancak taşıyabilirsin."

    xv.

    " insanlara prensiplerini anlatmak yerine onlara hazmettiğin bu prensiplerin sonuçlarını göster."

    xvı.

    " sade bir yaşam şeklini benimsersen, bunu başardım diye gururlanma. kendini çok ağır şartlarda yetiştirmek istiyorsan bunu kendine sakla."

    xvıı.

    " olgun insan; kimseyi suçlamaz, kimseden şikayet etmez, kendini bir şey olarak görmez... birisi onu suçlarsa savunma yapmaz... nefretini, kendi kontrolünde olan şeylere yöneltir... gücünü, nazik ve zorlama olmadan kullanır."

    xvııı.

    " birtakım prensipler belirlediğinde, onlara, uymazsan dinsiz sayılacağın kanunlar gibi sıkı sıkıya bağlan. fakat başkalarının senin için dediklerini umursama, bu senin kontrolünde değildir."

    xıx.

    " anytus ve meletus belki beni öldürebilirler ama asla zarar veremezler."

    xx.

    " ne zamana kadar kendini mükemmel sayıp aklın gösterdiği kurallara uymayı savsaklayacaksın? öğrenmen gereken kuralları öğrendin ve doğruluklarını kabul ettin. kendini geliştirmeyi geciktiriyorsun, daha hangi hocayı bekleyeceksin? artık bir çocuk değilsin, yetişkin bir adamsın. eğer şimdi dikkatsiz ve üşengeç olursan, hep bir gün sonraya bırakırsan hiçbir ilerleme kaydedemezsin ve cehalet içinde yaşamaya devam edersin. öyleyse çok geç olmadan olgun ve ehliyetli bir kişi olarak yaşama kararını ver ve sana en güzel görünen şey, çiğneyemeyeceğin bir kanun olsun. eğer bir acı ya da zevk, övgü ya da yergi, önüne çıkarsa, hatırla ki artık savaş günü gelmiştir. olimpiyat oyunları başlamıştır ve artık hiçbir şeyi erteleyemezsin. bir gün hatta bir davranış, kazanmana veya kaybetmene yol açabilir... aklına dayan."

    kılıncımızı vurduk taşa; taş yarıldı baştan başa! epiktetos paşa, bizleri mest etti yine. düzenleyerek aktarmış bulunmaktayım ve belirtmeliyim ki iktidara geldiğimizde, bu kitabı okumayanların vatandaşlığını iptal edeceğiz!
  • ilk kısmını okuduktan sonra birkaç gün kendime gelememiştim.

    "some things are in our control and others not. things in our control are opinion, pursuit, desire, aversion, and, in a word, whatever are our own actions. things not in our control are body, property, reputation, command, and, in one word, whatever are not our own actions.

    the things in our control are by nature free, unrestrained, unhindered; but those not in our control are weak, slavish, restrained, belonging to others. remember, then, that if you suppose that things which are slavish by nature are also free, and that what belongs to others is your own, then you will be hindered. you will lament, you will be disturbed, and you will find fault both with gods and men. but if you suppose that only to be your own which is your own, and what belongs to others such as it really is, then no one will ever compel you or restrain you. further, you will find fault with no one or accuse no one. you will do nothing against your will. no one will hurt you, you will have no enemies, and you not be harmed.

    aiming therefore at such great things, remember that you must not allow yourself to be carried, even with a slight tendency, towards the attainment of lesser things. ınstead, you must entirely quit some things and for the present postpone the rest. but if you would both have these great things, along with power and riches, then you will not gain even the latter, because you aim at the former too: but you will absolutely fail of the former, by which alone happiness and freedom are achieved.

    work, therefore to be able to say to every harsh appearance, "you are but an appearance, and not absolutely the thing you appear to be." and then examine it by those rules which you have, and first, and chiefly, by this: whether it concerns the things which are in our own control, or those which are not; and, if it concerns anything not in our control, be prepared to say that it is nothing to you."
  • ayni zamanda brythferth'un 11. yuzyilin hemen basinda tamamladigi kitabinin adi. avrupa'nin bilim adina kaderini degistiren olaylarin baslangici olarak kabul edilir.
hesabın var mı? giriş yap