• bornova öğretmenevi durağının arkasında -duruma göre karşısında- bulunan müthiş ötesi bir kebapçı. çok iddialı oldu farkındayım yalnız burada yediğim kebapların, mezelerin, çorbaların daha lezzetlisini ne yazık ki göremedim izmir'de. belki benim cahilliğim, lezzetten anlamamam; umrumda değil. ben memnunum. tavacı* falan bi' yere kadar; sürekli gidilebilecek mekan değil. çünkü gereksiz bir kasıntısı var. sonuçta kebap yiyeceksin, yöre yemekleri yiyeceksin mekanın, ambiansın çok da "elit" olmasına gerek göremiyorum. kebap ve şarap ne kadar birlikte olabilirse ben de o kadar arıyorum bu mekanı. neyse, orası da güzel; temiz iş, lezzet.

    lakin dur ben enra'dan bahsedeyim azıcık da. sanırım manavkuyu'ya yemek sektörünün taşınmasını sağlayan ilk "dükkan" burası. fi tarihinde, ki çok çok 12-13 sene önce, ufak bir dükkanla başlıyor buranın macerası. şimdiki sahiplerinden biri enver usta olması lazım; o zamanlar başka ortakları varmış bilmemne. 'şanlıurfa sofrası, şanlıurfa 2' gibi bir isimle açıyorlar mekanı. sonra ayrılıyorlar enver usta yola devam ediyor. garson abilerimiz bu şekil anlatırlardı hikayesini.

    neyse, n'apacaksınız hikayesini. bir bulgur pilavı var burada tam evlere şenlik! zaman zaman patlıcanlı olduğu oluyor, yeminle yeme de yanında yat. hele bir de soğan söğüş yapmışlar; sotelenmiş, böyle nar ekşili, acımsı falan... öncekiler farklıydı bunu dün yedim ilk, bi' güzel olmuş arkadaş... maşallah! kebaplarına acayip saygım var buranın. gece karnım acıkınca nerede olursam olayım aklıma ilk gelen yer burası oluyor; ister bostanlı, ister alsancak. hemen bi' koşu gidip lavaşa sarmak istiyorum o kebapları. mis gibi bir koku, yayık ayran mükemmel. çok nadir servis gecikir. çorba içsen masanı donatırlar mezelerle, yok sen çok yedin, yok az yedin, yeter tükettin bitirdin olayı yok. üstüne çayı, kahvesi şirketten. garson abilerimiz işinin ehli, güleryüzlü, hizmette sınır tanımayan bir grup. bi' kere de artistlik yapsınlar di mi müşteriye; yok arkadaş. ne yaşadım, ne gördüm böyle bir durumu.

    parayı kırdı burası, kırdı. helal hoş olsun. işleri, girişimci ruhları öyle bir tetiklemiş olmalı ki millet patır patır yemek dükkanı açar oldu manavkuyu'ya. yalnız buca'daki mekanlarını boş görüyorum bazen, üzülüyorum. velhasıl orada hizmetleri nasıldır bilmem; bildiğim şey hakkını verecekleridir.

    yürü be şanlıurfa; etine kurban!
  • izmir'de yemek yenilebilecek en hakiki restoran.

    sadece bir kelle paça içmeye gitttiğinizde bile masanıza közlenmiş biber, közlenmiş domates, bulgur pilavı, duruma göre değişen yoğurtlu bir meze, acılı ezme, salata ve kaşarlı pide getirirler. tüm bunlar, sipariş verdiğiniz yemeğin yanında ücretsiz mezelerdir. ücretsiz olması, diğer restoranlar gibi az ve zorla getirildiğini düşündürtmesin; mezeler bittikçe yerine istediğiniz kadar yenilerini söyleyebilirsiniz, sınırsızdır. siparişiniz birazcık gecikecek olsa, zaten siz istemeden masayı ikinci, bazen üçüncü kez mezeyle donatırlar.

    normalde bir alanda uzmanlaşan yerlerin yemeklerini daha lezzetli bulmama rağmen burada çorbalar da pideler de kebaplar da her zaman lezzetlidir. sabahın erken saatinde de gitseniz gecenin geç saatlerinde de, her daim standart bir lezzetle karşılaşacağınızı bilirsiniz. bana hiçbir zaman kötü sürpriz yaşatmamıştır.

    bu tip restoranlarda bence en önemli şey acılı ezmeyi nasıl yaptıkları. izmir'de yaşıyorsanız ya da izmir'e yolunuz düştüyse o ezmeyi şurada bi deneyin. ardından gittiğiniz her yerde önünüze konan ezme size küfür gibi gelecek, benden söylemesi.

    fiyatları kendi sınıfındaki restoranlara göre uygundur şanlıurfa 2'nin. kendi sınıfının çok üstünde bir ikram olduğundan dolayı, nereden para kazanıyor bunlar diye bile sorabilirsiniz bazen.

    başarısı, kendisinden sonra müşteri tırtıklamak adına yanına açılan 3 mekanın da sinek avlamasından bellidir. şahsen ben birinin önündeki park alanını, şanlıurfa 2'ye gidince arabamı park etmek için kullanıyorum anca. sanırım çoğunluk öyle yapıyor ki, daha arabadan inerken kapıya yapışıyorlar.

    bir kez gidenin devamlı müşterisi olacağına emin olduğum bir yerdir özetle şanlıurfa 2...
  • elazığlı ve antepli arkadaşlarımın da onayladığı üzere, acılı ezmesi doğuda yapılan en has ezmelerden bile çok daha güzel olabilmektedir. sürekli buca şubesinde yemek yiyen bir müptelası olarak geçen gün şans eseri bu restoranların sahibiyle bir dürümcüde yanyana oturduk ve muhabbet ettik. söylediğine göre maalesef buca'daki şubesini 450.000 tl civarına elden çıkarmış. bornova'daki dükkan ise 20 trilyon civarında bir değere sahipmiş şu an (söylediğine göre, oha dedim tabi) ve elden çıkarmayı düşünmüyormuş. zaten buca'daki enra şubesine son gidişimde yemeklerin kalitesinin düştüğüne bizzat şahit olup "bu işte bir iş var" demiştim. işte yaptıkları yemeğin lezzeti o kadar güzeldir ki en ufak bir değişikliği bile rahatlıkla fark edebilirsiniz.

    acılı ezmesinin çok başarılı olması sebebiyle yemeklerden ayrı olarak paketle de sattıklarını söyledi dükkanın sahibi (olduğunu iddia eden) şahıs. bornova'daki orijinal şubesinde henüz hiç yemedim ancak eminim ki en az buca'daki kadar bile başarılıysa efsanevi bir mekandır. tek bir lahmacun veya çorba söylersiniz, yanında haydari, çoban salata, sıcacık ve yumuşacık, üstünde kaşar eritilmiş pide, efsanevi acılı ezme, pişirilmiş ve soslanmış kokusuz soğan, maydonoz ve limon gibi mezeler önünüze konulur. ve hiç bir şey "sofra kalabalık görünsün" diye yapılmamıştır kesinlikle, her biri ayrı ayrı özenle hazırlanmıştır.

    sözün özü, artık buca'dakine giderseniz bornova'daki orijinal enra restoranından satın alınan acılı ezme dışında o eski kaliteyi bulabileceğinizi sanmıyorum ancak bornova'dakine kapanmadan veya el değiştirmeden kesinlikle gidilmelidir!
  • yanındaki konyalı, karşısındaki 01 adana ile birlikte bornova'da bunlar gibisi yok bu yüzden kalabalıktır. birkaç yıl önce ramazan'da iftar için gittiğimizde sadece çorba alabildiydik, masayı donattıkları mezelerle doyduyduk sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. (bkz: garibanlık anıları)

    2014 ramazan editi: piyuuuu coşmuş bura, iftar çadırı olmuş, bir daha ramazan'da gitmem buraya
  • bir daha gideni siksinler...
    önünde otopark görevlileri var. hani arabanızı falan park ediyolar. lüks restoran ya... verdik arabamızı, park da ettiler, girdik yemek yedik 2 kişi. şaka değil 55 lira da hesap geldi. izmir şartlarında bir kebapçı için yüksek para. tabi ki o paraya lezzetli yapacaklar. neyse çıktık restorantdan. benim arabanın aynası sizlere ömür. hem de 3 tane otoparkçının ortasında. nooldu dedik. biz görmedik dediler. abi dedim nasıl görmezsiniz? araba da tam adamın sandalyesinin önünde. valla görmedik kardeş zaten sen getirdiğinde vardı bu dedi bana. nasıl lan? ayna yerde duruyo. nasıl ben getirdiğimde olabilir? demiyo ki bizim servis motorlarımızdan biri kırdı.... hayır bari özür dile. salak yerine koyma müşterini.

    bakındım çevreye bir tane mobese yok.
    hır gür de çıkarmadım gittim ordan. çünkü vaktim yoktu.
    normalde bu tarz şeylerde parasında da değilim ama hakkımı ararım. istanbul'da 5 lira kazık atmaya çalıştığı için taksicinin tekini doğduğuna pişman etmiş, 40 tane polisi başıma toplayıp, saatlerce ağlatmış adamım. bu ibnelere de pabuç bırakmazdım. ama işte ters zamana geldi.
    velhasıl hikayenin sonunda bana 450 lira kaçtı.
    yani kaskoya kaçtı. ama farketmez. para cebimden çıkmış kadar sinirliyim.
    daha önce bir defa intikam yemini etmiştim. trafik polisinin teki yüzünden. senelerce süren davalar neticesinde fitil fitil getirdim burnundan. bu da 2. oldu...
  • yemek öncesinde gelen mezelerle doyulan yerlerden biri. güleryüzlü çalışanları da cabası. ayrıca kendisi bizimkilere ilk maaşımla yemek ısmarladığım yerdir
  • izmir manavkuyuda bulunan kebapçı. fiyatları çok ucuz olmasa da yemek öncesi gelen hayvani ikramlarla doymamanız mümkün değil. tavuk şişi ciddi çok lezzetlidir.
  • ortalama bir kebapçidan çok daha fazlasini bulamayacaginiz bir mekan. mezeler gayet doyurucu ve tatminkar. fiyatlarda ortalama seviyede. fakat kiyma eti sert geldi biraz bana. servis hızlı ve calisanlarda gayet guleryuzlu. lezzet konusunda ise biraz zayif kaliyor. fabrikasyon uretim maalesef kaliteden odun vermeye neden oluyor.
  • ciğeri falan yarrak gibi olan bi mekan. çalışanları da kahir ekseriyetle orospu çocuğu.
  • salatalarının içine metal parçalar ilave ederek, demir eksikliğinize son veren pideci. tabi demir eksikliğiniz yoksa gitmenize de gerek kalmıyor. şahsen multivitamin kullandığım için bir daha gitmeyeceğim mekan.

    not: misafirlerimizin yanında ne yapacağımızı şaşırdık. kalksak mı, otursak mı bilemedik. benim böylesine utanmama sebep oluyorsa, misafirimin sağlığını tehlikeye atıyorsa, ben de bunu buradan duyururum. sağlık bakanlığına da haber verildi zaten. gerisini onlar düşünsün.
hesabın var mı? giriş yap