3 entry daha
  • mehmed akif ersoy' un konu üzerine bir sohbetteki yanıtı şudur:

    "şiirin ilhamı azdır. şiir çalışmakla uğraşmakla olur. zannederler k şair tabiat karşısında oturur, ilhamlarını toplar hemen kalemi eline alarak şiirini yazar. hiç de öyle değildir. odaya kapanıp ter dökecek, düşünecek, yorulacak, uğraşacak. yüz ter dökerek bir beyit meydana gelir. ben manzaraları odama getirir orada kafa yorarım. ter döker, dört duvar arasında şiirimi yazarım.
    ben şiir yazmadan evvel çok düşünürüm. tam bir mühendis, tam bir mimar gibi. bir bina başlayacağı zaman nasıl ki mimar evvala düşünür... planını yapar, krokisini çizer, en sonra binaya başlar... tıpkı ben de öyleyim.
    ben bir eser yazmadan evvel bütün mukaddematı hazırlarım. eserime nasıl gireceğim, ne neticeye varacağım... bütün bunları hayalimde kurarım.ondan sonra yazmaya başlarım. istediğim neticeye varırım."

    aynı dönemlerde yaşadığını söyleyebileceğimiz mayakovski de şiirin bir üretim olduğunu söylerken mehmed akif' den uzak sayılmaz. dönemin inançlısı ile materyalistinin şiir üzerine, şiirin nasılı üzerine söyledikleri birbirlerine yakındır.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap