grafoloji

• tanım:
  (fr.) yazı bilimi, yazı karakterinden kişilik analiz etme bilimi.
  (halk dili) 'el falı'.
  
  türkiye'de çok az biliniyor olsa da pek çok avrupa ülkesinde iş başvurularında, personel alımlarında dahi kullanılan bir bilimimsi(!). bilim sayılamıyor olma sebebi, kanıtlanabilir olmayışı. zira gün içindeki ruh haliniz değiştiği için, bu değişim yazınıza da yansıyabiliyor. aynı zamanda insanlarla olan ilişkilerinizin değişmesi, aldığınız kararlar, o an beyninizi meşgul eden düşünceler ve stres de yazınızı etkiyor. buna rağmen günümüzde ilgi çekici olma sebebiyse, analiz yaptıran kişilerin memnuniyet oranı. her ne kadar bilimsel temelinin olmadığı öne sürülse de, insanlar tam olarak "kendilerinin kendilerine anlatıldığı"nı söylüyor. bu biraz da astroloji algoritması olabilir belki, bilemiyorum.
  
  yurt dışında bu bilimimsiyi en çok kullanan ülkelerden biri fransa. hatta secmeli ders olarak bile okutuluyor. iş alımlarındaki kullanımına örnek verecek olursak; en basitinden, sağa eğimli yazı, -başka kriterlerle bir arada incelersek- insan ilişkilerinde becerikli bir kişiyi temsil eder ve bu kişiyi iş yerinde halkla ilişkilerle ilgili bir departmana yerleştirebilir ; sola eğimli yazı yazanlar ise, daha bireysel çalışan ve detaycı, analitik ve kapsamlı düşünen kişilerdir ki, bu kişileri finansal,hesap kitap işlerinde çalıştırmak daha makul denebilir.
  
  türkiye'de çok fazla rağbet gören bir dal değil. -psikiyatri bilimine, temel bilime, hatta komple bilime inanmayan bir toplum için çok da şaşırtıcı olmasa gerek-
  
  ülkemizde iki öncü isim var: (bkz: nursu marmara) ve (bkz: zeynep bornovalı).
  
  onların da atıfta bulunduğu makaleleri inceleyerek lisedeki bilim şenliğine "grafoloji" projesi ile katılmıştım. yanımdaki standlarda insanlar atom parçalayacak düzeyde bilimsel verilerle bir şeyler sunarken, ben resmen "el falı" baktım ve en çok ilgi gören proje benimki oldu. 3 gün boyunca tüm okulun -okul müdürü ve ilçe milli eğitim bakanı dahil- analizini yaptım ve sonuçların %85-90'ı doğru çıkmıştı. kalan %10-15 ise, ya o an yazı yazıyor olmanın bilinciyle, her zamanki yazılarından farklı yazdıklarını söylemişti (günlük yazdıkları bir yazıyı getirmelerini istemiştim ve ders defterlerini vs inceleyince onlarınki de doğrulandı) ya da her şeye muhalefet kesimin "yav, ben inanmıyom böyle şeylere" diye çıkıntılık yaparak oluşturduğu "yanlış negatif" oranıydı. ( yan standımdaki aziz sancalarlardan özür diliyorum ama insanlar bilim değil, fal seviyor^*)
  
  bugün de, yıllar sonra ilk defa sosyal medyada hiç tanımadığım rastgele 3-4 kişiyi analizledim can sıkıntısına. sonuç doğru çıktı. insan gerçekten hayret ediyor, değil mi?