84 entry daha
  • okuduğum diğer peyami safa romanları içinde bu romanı ayrı bir yere koyacaktım ki (diğer kitaplarda kahraman genelde milli şuura sahip birisi iken buradaki kahraman ferit her yüce duyguya karşı bir tutum sergiliyordu ta ki kitabın sonlarına kadar) sonunda kahramanımız her şeye isyan etmeyi bırakıp efendi bir kişiliğe bürününce işler değişti.

    kitaptan sevdiğim birkaç cümleyi de yazayım tam olsun.

    “ ben’in allah’ta yok olmaya koşması azizleri, insanlıkta yok olmaya koşması dahileri, millette yok olmaya koşması kahramanları yaratmıştır. “

    “ adaletin ölçüsü, ehliyet ve liyakattir. o zaman cahil bir kayserili pastırmacının milyoner olduğunu ve bir fikir adamının süründüğünü göremezsiniz. kazanç, sermaye ile çalışma arasında birinciye arslan payını vererek değil, eşit olarak da değil, istihsalde ikisinin tesir derecelerine, yani liyakate göre paylaşılır. “

    “ hürriyetin şahsiyetle münasebetini aramayan hukukçu, yalnız fertle devlet arasındaki münasebet planında kalınca, aptalla zekiye, bilgisizle alime, görgüsüzle görgülüye aynı rey hakkını tanımak zorunda kalır. böyle bir hürriyet ve müsavat anlayışıyla iki ahmak bir dahiden üstündür. partilerin seçimlerde aptal avcılığına çıkmaları, onları kandırmak için başvurdukları demagojinin demokrasi yerine geçmesiyle neticelenir. gazetelerde sık sık gördüğümüz ‘demokrasi demagoji haline geldi’ sloganı bir kelime oyunundan ibaret sayılamaz, demokrasinin halkı bir rakam halinde görmesinin zaruri neticesidir. on cahili dokuz alime tercih eden bir sistemde bilginin demagojiye mağlup olmasına şaşar mısınız ? “
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap