13 entry daha
  • benim için bir çoğunun sonu yoktur. hatta on yaşıma kadar film denen şeyin, resim gibi heykel gibi hayatın alelade bir anından kesitlerden oluştuğunu düşünüyordum. aslında şimdiki film anlayışımdan daha derinlikli bir bakış açısıymış ama mesele o değil. mesele benim annemin dünyadaki tüm filmleri izlemiş olması. annem bir film gördüğünde onun için sadece ve sadece iki seçenek vardır; ya izlemiştir ya da film sıkıcıdır.

    ulan tüm çocukluğum leonun sonunu merak etmekle geçti. hem ben aşıktım natalie portman a sanırım. ki o kadar güzel küt saçları olan birini daha görmedim hala şu yaşımda. gost vardı mesela onun da sonunu ancak kocaman adam olduğumda annemden gizli izlemiştim. hüzünlüydü bak o baya, ağlamamıştım da gözlerim azıcık dolmuştu. annem olsa eminim daha filmin ilk karesinde "aaa ben izledim bunu" diyerek tüm bir 7. sanatı itin götüne sokardı yine. sanırsın tüm film sektörü anneme ilk kopyaları gönderiyor. bir filmi de izlememiş ol ulan, nasıl olur bu kadar boş zamanı bir insanın. sinemaya da gitmiyor mesela kendisi ama tv de ilk kez yazan tüm filmler annem için "eehhhh izledim ben bunu" dan öteye geçemiyor. ne zaman izledin ulen. ben de izlemek istiyorum ayrıca. yokkk, çatt değişir o kanal.

    çıkır çıkır çıkır (yer hollywood film stüdyoları) çıkır çıkır çıkır

    -ohh zor oldu ama bitirdik filmi
    -asistana söyle bir kopyayı cemile'ye göndersinler
    -geçen filmi sıkıcı bulmuş umarız bunu beğenir
    -inşallah

    evet artık böyle şeyler hayal etmeye başladım. hadi tamam ya bunu da anladım tüm dünya sana çalışıyor. nasıl oluyor da bir filmi ilk karesinden sıkıcı buluyorsun. bir konu açılsın, karakterler otursun dur bakalım. yok hemen daha jenerik müziği çalarken sıkcı buluyor. daha reklamdan show tv logosuna geçiyoruz sıkıcı buluyor. ilk karakter yatakta uyanıyor sıkıcı buluyor. nasıl bir başlangıç olunca sıkılmadığını daha çözemedim. bu kadar kolay sıkılan bir insan dünyada çekilmiş ve çekilecek olan tüm filmleri nasıl izlemiş oluyor onu da anlamış değilim zaten. ben varken oluyor belki de sadece. baya baya size annem hakkındaki bir derdimi anlattım siz de baya okudunuz dimi şimdi bunu. ya bazen gerçekten inanılmaz davranıyorsunuz yemin ediyorum. sempatik misiniz siz yahu ehauea.

    lan o değil de alg falan yetiştiriyorum bu ara okulda, ben böyle şirin bir canlı görmedim. huzurlu lan bir kere, ver ışığı ver besini kendince süzülsün hayvan. dert yok tasa yok. hayvan dedim ama aslında denmez bak ona hayvan. sen uyma bana biliyorum da utanıyorum söylemeye her haltını.

    geçen gün rüyamdan gülerek uyandım aylar sonra ilk defa. bunu bir tek ben mi yaşıyorum yoksa var mıdır böyle bir kusur başkalarında da. bir toplantı düzenlesek mesela, bu insanlarla bir yerde topluca uyusak. ben bakıcam nasıl gözüküyoruz dışardan. mışıl mışıl uyurken bir anda kahkaha atan birinin aptal gözüktüğü konusunda şüphelerim var.

    zeki kadınlara karşı zaafım var benim. zekası kanıtlanmış bir gorille evlenebileceğime bile inanıyorum bazen. güzel bir örnek olmadı ama sarsıcı oldu sanırım. sarsıcı örnek iyidir, o yüzden silmeyeceğim. gülse birsel'in zeki olduğunu düşünüyorum bu arada. yani marie curie falan olmasına gerek yok.

    bir de içimde kalmasın; flim flim flim. ohhhhşşş.
88 entry daha
hesabın var mı? giriş yap