3 entry daha
  • oyuncularına "burada uhrevi bir şey yapıyormuşuz gibi kasılıp durmayın yahu, bu sadece bir iş" diyen yönetmen.
    oyuncuların mah mih moh diye gezmesine ve kendilerine boş buldukları her an "ben sanatçıyım, sanatçı, ehehehe, sanat, sanat tamam mı? ben, ben, ehehe, sanat, ehehe, sanatçıyım" dediğini bildiğinden onların ayaklarını yere değdirmek için bu ikazı yapmışlığına tanık oldum.

    yönetmenliğini estetiğe kurban ediyor. büyük dekorlara sahip oyunlar koymayı tercih ediyor ve oyunlarda seyirciyi yakalayacak bir numarası daima oluyor. örneğin genç osman oyununda osman'ın asıldığı sahnede padişah tuğrasının harflerinden birinin sökülerek bir urgana dönüşmesi ve adamın oraya asılması gibi. bu sembolizmle "kendi dönemiyle, yenilikçiliği ve eylemleriyle birlikte ölüp giden bir padişah" vermiş olmasının etkisi seyircide çok büyüktü. eski tip bir insan yani sanatta belli otoritelerin yöntemlerinin katılığını aşmamaya gayret ediyor. oyuncularını kendi seçiyorsa (devlet tiyatroları için söylüyorum) casting konusunda başarısız. oyuncular çok tipik. roller karikatürize.

    oyunlarda tartıma önem veriyor ve disiplinli biri. mesleki açıdan gevşememeye özen gösteriyor. kalabalık kadrolu oyunlarda başarılı ancak üç kişilik bir oyun koysa karakterlerin kontrastını açığa çıkarmaları için oyunculara doğru yönlendirmeleri yapabilir mi bilemiyorum.

    umarım yeni oyunlar sahneler.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap