venus

• sourberry bir yasinda zirvesi'inde gördüm bir kaç saat önce bu arkadaşı. garipti ancak. önce bir baktım elinde büyükçe bir çanta. çantanın ağzından bir tava sapı gözüküyor. afalladım. "ne bu?" diye sordum. tavaymış. eğer canı patates kızartması falan çekerse o tavada kızarttıracakmış. başka tavalarda domuz falan pişirilmiş olabilir diye tavasını yanında taşıyormuş. birden durdu "tühhh bardağımı unuttum. ben şimdi içki içilmiş bardakta bira içemem; mecburen şişe bira alacağım" dedi. şaşırdım kaldım. uzaklaştım yanından. bir müddet sonra tuvalete gittim. baktım kadın tuvaletinin önündeki lavaboya ayağını sokmuş abdest alıyor. bana da su sıçrattı. elem ve kederle doldum. venüs'ü de kaybettik.