doğrudan
-
dosdoğru, doğrudan, doğruca.
doğru direk: dimdirek. (bkz: söylev/@ibisile)
delilik erkek bir bensem, dünya çok sakin* ve güvenli bir yer. delilik kadınsa dünya yandı gülüm keten helva, yani dünya bildiğimiz dünya. deliliğin doğrudan en kötü türevinle sen olmasına gerek yok.
bir ilişkiden ne beklediğini kim bilir? bir kişi asla bir kişi değil. bir kişinin kendini ol'ması, gerçeklemesi, tanıması bir matris işi. "ilişkiden ne beklediğini bil" tipindeki arka plan emri geçerli olamıyor. olmaz ama, doğrudan isteğimi dile getirirsem, ben bir ilişkide kendimden sadece ilişebilirsem bir şekilde ilişme bekliyorum. bir arkadaşa bakıp çıkacaktım. duygu, beden, arzu, fikir, arkadaşlık, bilgidaşlık, hangisinden yol bulur, geçerlik kazanırsam. davranım kalitem elbette duruma göre değişken. bir ilişkiden sonunda ayrılma garantisi veya umudu arıyorum desem doğru mu olur, yanlış mı? etiği değil de gerçekliği.
"arzu anlaşılmalıdır. onu anlayabilirsin, onun boşunalığını* görebilirsin. doğrudan bir algılama gereklidir, acil kavrayış gereklidir." osho provokatör mistik
"hissetme ve istemeye dair tüm doğrudan ve anlık deneyimler kendiliğinden ve biriciktir." rollo may - man's search for himself
(ilk giri tarihi: 28.11.2016)
(bkz: doğrudan eylem)
(bkz: doğrudanlık ilkesi)
(bkz: kara doorlama)
(bkz: doğrulamak)
(bkz: bodoslama)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap