9 entry daha
  • ve dusmek. turkiyede hic basima gelmedi, gavur ellerde bi yil icinde iki kez basima geldi. benim cenabetligim mi? sanmam. biz turkler yere bilimum sacma sapan cop atiyoruz ama muz kabugu atmiyoruz (diye genellerim), cok mu cizgi film izledik? e onlar da izledi? her neyse. efendime soyliym (size soyluyorum - efendim misiniz?) bi gun paris'te opera'ya dogru yuruyorum, boyle yerler ya kaldrim ya asfalt, no toprak, makul araliklarla cop kutulari falan, neyse yerde genelde kopek boku disinda hicbi si olmaz, derken bi sey oluyor hop cok kisa bi sure icinde dusuyorum, dustugumu farkediyorum ama nasil oluyor anlamiyorum, aha simdi kafayi gotu kirdik (geriye dogru dusuyorum mumkun) sen misin saglik-kaza sigortasiz dolasan derken cantamin-kalcamin uzerine dusuyorum. aferim cantanin icinde iki koca kitap beni yerin sertliginden koruyor felan hicbi yerimi kirmiyorum. sonracim hemen bi taksi duruyor, icinden fransiz bi bey cikiyor (amca diyemedim), bi seyiniz yok ya diyor (yani oyle demis olsa gerek fransizca pek yok o zaman) , iyiyim falan diyorum, sonra kalkip o muz kabugunu cope atiyorum, pitir pitir yuruyup ilk telefon kulubesinden sevdiceyimi arayip "ben dustum uhuh" deyip sevimlilik araniyorum, oh buluyorum da. konuyu da sevgilime bagladim ne guzel. simdi ikincisinden bahsetmiym konu guzel baglandi.

    duzelt: toplumdan kop gel, muz evropa'da en ucuz meyve iken turkiye'de "affordable"lar arasinda en pahali meyve, dolayisiyla biz yolda yururken baskalarinin cani istemesin diye muz yemiyoruz, evde yedigimizin copunu de cope atiyoruz. dolayisiyla kimse muz kabuguna dusup kaymiyor (farkettim ama duzeltmiycim). olrayti.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap