13 entry daha
  • nereye taşınırsam taşınayım peşimi bırakmayan derttir kendisi.(bkz: #13536026) bu seferki komşumuzun sesini alçaltamama gibi bir sorunu var. e durum böyle olunca bütün özel hayatı resmen benim evimde yaşanıyor. düşünün ki bir gün oturmuş kitabınızı okurken bir kavga cereyan ediyor yan dairede, o da nesi deyip irkiliyorsunuz bir anda. neymiş efendim beyimizin sevgilisi sabah biriyle(hem de bir erkek), öğlen başka biriyle(o da nesi bu da erkek), akşamsa bambaşka biriyle(anladınız siz) görülmüş. olacak iş değil. bizim ağırabi de durmamış tabi yerinde, kızın canına okurken arada bizi de kaynatıyor. 3 gün boyunca yoğun bir kavga silsilesi ve çevresinin bu ender bulunan çifti barıştırma isteği üzerine ne telefonlar duruyor ne kapı zili. saat farketmiyor adamlara; gece 4 müş 5 miş gayet normal değil mi? neyse 3 gün geçti bir huşu benim evde, zannedersiniz ki nur inmiş. nasıl bir duygudur bu sessizlik anlatılmaz yaşanır ama bu sefer de bambaşka bir sorun belirdi. (bkz: kavga ettikten sonra sevismek) 2 gün süren sessizliğin ardından ağırabimiz, hanımefendi facebook şifresini ona vermedi diye yaygarayı koparttı ve tüm apartmanın şahitliğinde ilişkisini(!) bitirdi.*

    (bkz: başıma ne gelirse gelsin komşularımı sevmiyorum)

    dostum bitti demişsin ama bu daha ilk sezon editi: ne zamandır ekleme yapıcam hep unutuyorum yahu. efendim 2 hafta falan ya sürdü ya sürmedi bu adam o kızla yeniden barıştı, hatta şimdi evlilik var ufukta. her neyse arada gene saçma sapan konulardan kavgalar devam ediyor ama biraz büyüdüler en azından diyebilirim. gene de o günleri özlüyorum desem yeri, şimdi aynı anda 2 bölüm okumak zorunda kalıyorum; bir yandan kendi derslerim, bir yandan inşaat mühendisliği dersleri. fazla zekadan mı yoksa tam tersi mi bilemedim ama abi her vize haftası 15 kişi 1 eve toplanıp şamata eşliğinde nasıl ders çalışılır ya?!? önce kim kaç şınav çekicek (böle şınav çekerken el çırpma olayı falan var), sonra biraz ders ki o da çığlık çığlığa soru tartışması şeklinde geçiyor, sonra açıyorlar müziği son ses türkü, halay falan. bilemedim nasıl bir kafadalar. vize haftası değilse o zaman düzenli olarak haber dinliyoruz birlikte; o yemek yapıcam diye televizyonun sesini açıyor ben de o ne izliyor/dinliyorsa onu dinlemek zorunda kalıyorum. şarkı söylediği veya tavla oynadığı zamanlardan bahsedicektim ama kelimelerle anlatılacak gibi değil.

    not: hayır sese aşırı duyarlı değilim, odam yan daireyle ortak bir duvara sahip ve sanırım olması gerekenden ince.
547 entry daha
hesabın var mı? giriş yap