10 entry daha
  • islam tarihinin en eski yazılı kaynağı ki bu eser bile hz peygamberin ölümünden 120-130 yıl sonra yazılmış. bu eser bugün elimizdeki islam tarihine dair tüm bilgilerin büyük bir çoğunluğunun dayanağı olması itibarıyla çok çok önemlidir ancak asıl nüshasının olmadığı söylenmektedir. tdv islam ansiklopedisindeki konuyla alakalı bazı ifadeler dikkatimi çekti.

    "daha önce yazmış olduğu eserini mansûr’un (abbasi halifesi) çok geniş bulması üzerine belki de yeniden veya düzelterek ikinci, hatta üçüncü defa kısaltarak tekrar kaleme almıştır."

    "ibn hişâm, ibn ishak’ın el-megazî’sinin ziyâd b. abdullah el-bekkâî tarafından rivayet edilen ve kûfî-bağdâdî diye meşhur olan nüshasını kısaltmış, bu arada hz. peygamber’le ilgili olmayan veya kur’an’da temas edilmeyen olayları, uydurma olduğu ileri sürülen şiirleri, bazılarını incitebilecek nezakete uymayan haberleri ve bekkâî’nin mevsuk saymadığı bilgileri eserine almadığını, aldıklarını ise rivayet edildiği şekliyle aynen kitabına aktardığını belirtmektedir."

    " halife mansûr’un yanına vardığında kendisini abbâsîler’in iktidara gelmesinden önce tanıyan mansûr, ibn ishak’ı oğlu muhammed’e (el-mehdî-billâh) hoca tayin etti ve ayrıca onun için başlangıçtan o güne kadar gelen bir tarih kitabı yazmasını istedi ibn ishak, daha önce medine’de topladığı zengin malzemeye dayanarak istenen kitabı yazdı ve halifeye sundu; ancak daha sonra onu çok geniş bulan halifenin isteği üzerine özetlemek zorunda kaldı. saray kütüphanesine konulan ilk yazdığı nüsha râvi seleme b. fazl’ın eline geçmiş ve onun aracılığıyla nakledilmiştir."

    " fück de ibn ishak hakkında yaptığı doktora tezinde onun el-megazî’yi halife mansûr’un emri üzerine bağdat veya hîre’de değil ırak’a gelmeden önce medine’de yazdığını söyler ve eserdeki bilgilerin hemen tamamının medineli ve mısırlı râvilerden alınmış olmasını buna delil gösterir (mu?ammad ıbn ıs?âq, s. 34 vd.). ayrıca daha önce yazmış olduğu eserini mansûr’un çok geniş bulması üzerine belki de yeniden veya düzelterek ikinci, hatta üçüncü defa kısaltarak tekrar kaleme almıştır. bu nüshaların hiçbirinin tamamı günümüze kadar ulaşmamıştır."

    yukarıdaki tüm ibarelerin ortak noktası eserin defalarca abbasi halifelerinin emriyle kısaltılmış olması yani sansüre uğraması. bir sultan bir kitabın uzunluğu ya da kısalığıyla neden bu kadar ilgilenir ki? bu tarih tamamen abbasi hanedanı tarafından yazılmış ve bunların en azılı düşmanları olan emevileri karalamak için bu kitapta neler yazdıklarını merak ediyorum. bu çerçevede islam tarihinin en temel olaylarının dahi yalan ve uydurma olma ihtimali hiç de az görünmüyor bana ama ne nasıl ayıklanabilir ki? içinden çıkılmaz bir bilmece.

    emevi islamı falan diye karalıyoruz ama aslında elimizdeki abbasi islamı. tüm hadis eserleri de abbasi döneminde yazılmış. emevi döneminden tek bir kitabın dahi kalmaması bir tek bana mı garip gözüküyor?
hesabın var mı? giriş yap