2 entry daha
  • yazdıkları ile insanı derinden etkileyen gönüllü bir hemşirenin de içinde bulunduğu topluluk. bize gelen maili şöyledir.

    "değerli ihsan karaman hoca'mında dediği gibi "bahtı kara,teni kara" insanları tanımak rabbi'min bana en büyük lütfuydu.belgesellerde gördüğüm bu insanlara okyanusta bir damla misali yardımım olduysa ne mutlu bana.

    biz ne büyük nimetler içinde,küçücük şeyleri sorun yapıyormuşuz meğer.
    onlar benim hayata bakışımı değiştirdi.
    başkent niamey'e indikten sonra bir miktar dinlenip jipimizle uzun bir yol kat ettikten sonra güçlüklerle ulaştığımız maradi devlet hastanesi'ne vardığımızda karşılaştığımız manzara içler acısıydı.gözlerime inanamadım.
    insanlar bir deri-bir kemik,yerlerde yatıyor,açlık ve hastalıktan gözlerinin feri kaçmış halsiz,mecalsiz...

    sanki bizden sihirli bir dokunuş bekler gibi bakıyorlar.ya da ben ilk kez bu bakışlarla karşılaştığım için böyle yorumluyorum.demek dünyada böyle insanlar da varmış.bir utanç kaplıyor içimi.

    verdiğim çikolatayı utanarak yiyen gururlu çocuk,öte yandan poşet içindeki haşlanmış makarnayı elleriyle yiyen "şanslı" kız,diğer yanda yüzlerine sineklerin üşüştüğü, karınları şiş,çıplak,yalın ayak çocuklar...bakışlardaki çaresizlik...
    götürdüğümüz ufak tefek hediyeleri dağıtırken oluşan izdiham herşeyi anlatıyordu.
    "bu nasıl bir dünya?" sorusu dolanıp durdu içimde.
    bunca sefalet,açlık ve yokluk içinde bile inançlarını kaybetmediklerini,hatta rahat içinde yaşayan insanlardan daha çok sarıldıklarını gördüm.amaliyata aldığımız bir hastanın ameliyat boyunca kur'an'dan ayetler okuyup ameliyatın sonunda ellerini açıp bize minnet dolu bakışlarla yürekten dua etmesi beni gözyaşlarına boğdu.
    biz türkiye'de kimi zaman aynı dili konuştuğumuz insanlarla anlaşamazken orada herkesle anlaşabiliyorduk.

    kâh bir çocuğun başını okşayarak,kâh bir insana dokunup selam vererek...bakışlar herşeyi anlatıyordu.
    anladım ki dillerimiz ayrı olsa da inancımızın bir olması kalpler arasında köprüler kurmak için yeterliydi.
    biz ekip olarak da çok uyumluyduk.hepimiz tek yürek olup yurdumuz ailelerimiz aklımıza gelmeden ışığa bir göz daha kavuşturmak için adeta zamanla yarıştık.bizi oraya götüren yüreğimizdeki insan sevgisi ve allah rızası gayesi idi.başka bir güç bu zorlu yolculuğu bize yaptıramazdı.
    ben onların gözlerinin açılmasına vesile oldum belki ama onlar da bana çok şey öğretti.
    açlığı,sabretmeyi,nimetlere şükretmeyi,hepsinden önemlisi isyankâr olmayıp inancını kaybetmemeyi öğretti.

    yüzü kara,hesap defteri beyaz insan : teşekkürler sana!
    senin cenneti fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum çünkü hesap vermen gereken çok az şeye sahipsin.
    anladım ki asıl işi zor olan biziz.allah bizim yardımcımız olsun!
    bütün bunları yaşayıp tanık olmama vesile olan yeryüzü doktorları ekibine;dr. salih bozkurt,dr. şahin sevim,dr. hacı koç,dostum hemş.sabire yılmaz ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi bir borç bilirim.
    nijer'i şimdiden çok özledim...

    her zaman gönüllüyüm."

    06.02.2009
    hemşire ikrima sarihan
    haydarpaşa numune eah
    göz kliniği
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap