58 entry daha
  • pek kiymetli the innocents abroad’daki anlatimi muammadir. sarkiyatci söylemle dalga mi gecer yoksa ciddi midir belli degildir. bu kitapla, twain ya gercekten kendinden önce dogu hakkinda yazilmis eserlerle ve bu eserleri egzotik, mistik dogu betimlemeleriyle bezemis yazarlarla dalga gecer ya da sarkiyatciliga bir tugla daha koymaktandan öte tek basina ayri bir duvar insa eder.

    bu seyahatnameyi zekice bir elestiri olarak görmek gercekten de mümkündür. fakat twain doguyu hep öteki kutuplarinda anlattigi ve zaman zaman insani sok eden betimlemelerde bulundugu icin, eserin kitlelerce kabul asamasi kesinlikle hicivli olmamistir. zaten bu saf yaklasimla kitabi okumak da zaman zaman zorlasir, cunku twain doguya ayak basar basmaz, ona vadedilen dogu büyüsünün koca bir yalan oldugunu düsünüp baslar sövmeye. mesela istanbul'da sokak köpeklerinden, lokantalardan, hamamdaki tellaktan, hamamda ayagini burkup düsmesine neden olan takunyadan, zift gibi türk kahvesinden öyle bir sikayet eder ki ayar veriyor öncekilere diye düsünemez hale gelirsiniz. kitap boyunca twain doguya ve doguluya ait olan hersey hakkinda söylenir. batiyla karsilastirmalari iyi-kötü, güzel-cirkin, temiz-pis vb. ekseninde devam eder. batidaki ötekiler bile dogulu ötekilere göre daha iyi olur. mesela twain icin herhangi bir kizilderili anne bile, sam'da gördügü cocuklarin yüzüne konan onlarca sinegi kovalamaya tenezzül etmeyen annelerden bin kat iyidir.

    twain gibi ince zekali bir adamin böylesine alayci, yüzeysel, herkes gibi anlatimlar yapmasidir bu tartismalarin kaynagi. bu kadari da olmaz diye düsünür insan. ama belki de oluyordur.

    tam olarak anlasilamamis bir yazardir.
279 entry daha
hesabın var mı? giriş yap