23 entry daha
  • bu filmin asıl olayı başrolünde oynayan sidney poitier'in performansından ziyade, çizdiği karakterdir. eski tarihli, siyahi oyuncuların başrolünde oynadığı filmlerin büyük bir bölümünde(cry for freedom gibi); bu oyuncular bir tür özgürlük savaşçısı, hata-yanlış yapmaz, eksiği-gediği olmaz mükemmel insanlar olarak resmedilirdi. bunun nedeni; bu filmlerde ve gerçek hayatta onlara karşı yapılan ırkçılığa karşı net bir sembol oluşturmak; belki de çektirilen acıların böyle bir pozitif ayrımcılıkla dengelendiği sanrısıydı.

    ancak bu filmde; ırkçılığa karşı net bir tavır olmakla birlikte, poitier karakteri etiyle, kemiğiyle tam bir 'insan'. oradaki sorunlarla uğraşmaktan kaçınmaya çalışabiliyor, evine dönmek isteyebiliyor, hapishanedeki mahkumla herkesin önünde geyik yapabiliyor, gülüşebiliyor. oysa büyük tiratlar, sert nutuklar çağıydı siyahi karakterler için 1967 yılı ve bu filmin yenilikçiliği de, ekseriyetle 'tahtadan resmedilen' siyahi bir karaktere 'can' verebilmesiydi.
35 entry daha
hesabın var mı? giriş yap