52 entry daha
  • eğer bambaşka kültürlerin insanlarıysanız cidden tuhaftır. ufak örnekler vereyim;

    -ilk gittiğimde aile bireylerinden 10 kişi yanyana oturuyordu ve sevgilim sol baştan başlayıp hepsinin elini öptü. o ne yapıyorsa ben de aynısını yapmıştım ki daha önce anlaşmıştık.

    : ben kimin elini öpüyorsam sen de onun elini öp anlaştık mı?
    *: neden peki öpmesem mesela?
    : ama bu onlar için bir saygı meselesi. sen öpmezsen saygısızlık etmiş olursun biraz. hani mesela japonyaya gidersen oranın adetlerine uyarsın ya mesela, hani filmlerde amerikadan gelen adam terliğini çıkarıp eve girer mesela samurayın evine falan, öyle düşün.
    *: haa eveett. tamaamm. ben de öperim. ama sen bizimkilerin elini öpme sakın. 80 yaşında bile olsalar, gocunuyorlar "ben yaşlı mıyım" deyiverirler valla.
    : peki öpmem.

    bu anlaşmadan sonra sırayla hepsinin elini öptüm. bitmek bilmeyen bir süre zarfında belim iki büklüm, kimsenin yüzüne bakmadan 32 tane el öptüm ben. en son öptüğümün yaşı 35 falandı artık bu raddeden sonra ilk yalnız kalışımızda sinir krizi geçirmem işten değildi.

    *: ya ben niye öptüm o kadının elini niye önünde eğildim yaa, gencecik kadın 35 yaşında yaa.
    : ama yenge ya, işte öpmezsen olmaz hem orda herkesin elini öpüp ona gelince bırakırsan daha bir ayıp
    *: ben insanların önünde eğilmekten hoşlanmıyorum tamam mı? gözünün içine bakıp gülümsesem hoşgeldin beş gittin desem elini sıksam olmuyor mu?
    : saygı, adetleri.. bik bik..
    *: peki tamam haklısın.

    -sigara meselesinde inanılmaz bir tabu vardı. aman tanrım hayatımda ilk kez sigaramı çakmağımı sakladım ve içtiğimi öğrenmemeleri için bir çaba harcadım.

    *: ya ama niye saklıyorum ki ben anlamadım. çocuk muyum ben. içiyorum işte, ne yani. tamam önlerinde içmeyim ama bu saklamak niye, çakmağımdan niye korkuyorum ben paketimi görse n'olur?
    : olmaz sigara içmek onlar için büyük bir olay. bir sürü şey çağrıştırır beyinlerinde. sigara içiyorsa kesin aylaktır şudur budur falan diye. ya sen onlara çaktırma, ben sana söz puro alırım istersen pipo iç eve nargile kur. bırak bilmesinler. bunların sabit fikirleri var ve sen yıkamazsın. boşuna uğraşma.
    *: off peki haklısın

    -bir sonraki aşama büyük halayla tanışma aşamasıydı ki tüm ailenin aslında nefret ettiği ama nedense hiyerarşik düzen sebebiyle baş tacı ettikleri ve nemrut hala bu. ilk tanışmamızda daha kanepesine bile oturmadan 10 yıllık iki çocuk sahibi gelinine nispet yapar gibi, onu rencide etmek ister gibi "bak bak ne gelinler geliyor" dedi. yazık ben utandım resmen. kadın yıllarını harcamış o eve. büyük hala istemiyor diye kocasıyla ayrı eve bile çıkmamış, iki çocuk büyütmüş, daha ben geleli beş dakika olmuş kadını sırf benim önümde rencide etmek için kurduğu cümleye bak. tabi bunları feodal düzen başlığı altında oturup çok inceledik sevgilimle. tamam iyi bilimsel yaklaşıyoruz geniş resmi görüyoruz falan ama, tırsmadım da değil hani. ayrıca yemek hazırlanırken elime kör bir bıçak verdiler ekmeği keseyim diye, "ekmek bıçağı" değil. ahşap saplı kör bir bıçak. ekmeği keseyim derken kaydı parmağımı kestim de "geçmiş olsun" demek yerine "kör bıçakla el kesmeyi nasıl başardın" dedi. sustum ne diyeyim. bizde olsa hemen "ay dur canım hemen kolonya getirim hemen yara bandı getirim, ah keşke ellemeseydin çok geçmiş olsun sen misafirsin otur lütfen" falan denir. kadının bir beni dövmediği kaldı lan elimi kestim diye.

    -bizde aile büyüklerine siz diye hitap edilir. benim siz takısı kullanmadığım bir annem vardır, teyzelerime anneanneme falan ne bilim ailemde kim varsa "teşekkür ederim teyzecim siz nasılsınız" tavrıyla konuştuğum için, ki annem kendi annesine bile siz der, haliyle orada da insanlara siz takısıyla konuştum. olmadı. bu da farklıydı. yadırganır gibi oldu. daha fazla samimiyet istendi. ben yapamadım falan, neyse bu idare edildi ama. en azından "işte son gelin evlenmeden önce hep x dayı diyordu, uyardım artık sadece dayı diyor" gibi örneklemelerle "şimdi idare ediyorum ama sonra sizmiz deme dayı de sadece" cümlesinin ayarı verildi.

    -evet çok fazla kültürel farklılıklar vardı, birçok "idare etme, uymaya çalışma" durumları vardı ama genel olarak çok iyi karşılandım. daha çok "istanbuldan gelen gelin" edası hakimdi. en komiği ise bütün gün kapıyı binbir türlü bahaneyle çalan komşulardı. herkes gelip 5 dakika beni süzüp gidiyordu. hatta kapıya uğrayıp bakıp tanışıp gidenler de oldu.

    -yalan söylemeyi asla beceremediğim için, sürekli rahatsız hissettim kendimi. sürekli bir yerlerde pot kıracağım gibi geldi.

    *okulu bırakıp geri döndüğünü hiç karıştırma, anlamazlar, sebep mebep sorarlar, tuhaf gelir, hiç girme. okuyorsun işte gerisini bırak
    *sigara içtiğini söyleme
    *ateizm mateizm din min girme.
    *benden büyük olduğunu sakın söyleme ben 83 lü dedim senin için. hatta kuzenimle aynı gün doğdunuz.
    -sakladık çünkü sevgilimden 6 ay büyüğüm aman tanrım skandaall-

    -en zoru da günler boyunca sürekli bir sırıtma halinde olmaktı. çok yoruldu kaslarım çok.

    -kuzenlerden laf sokucu, ara bozucu kişilikte olan, sürekli;

    -eheh eskiden kızlara laf atardı bu
    -meheh ortaokulda tüm kızlara bakardı
    -eheh ya sen side'ye nereye gitmiştin, kızlarla mı gitmiştin
    -ehhe çok sevgilisi vardı bunun

    gibi laf sokmalarla uğraşmış olsa da;

    -olur tabi o yaşta kızlarla ilgilenmeseydi tuhaf olurdu
    -aa sen side'ye de mi gitmiştin canım ne güzel
    -hepsini biliyorum

    şeklinde savuşturdum, olay çıkmadı. sonra içine oturmuş olacak ki "aa siz hiç kavga etmiyorsunuz, ben bizim diğer kuzenlere lafı sokuyorum kavga ediyorlar ben de izliyorum" dedi. sustum. ne diyeyim.

    neyse üstüne yıllar geçti. onlar alıştı ben alıştım. zaten o kadar kültürel farklılıklar var ki, kesinlikle ikimizin de ailesinin olmadığı bir şehirde yaşamak zorundayız. yoksa çok kötü. sigara içmek istiyorum ben özgürce yahu. yaşasın dumanlı kafa sahası.
230 entry daha
hesabın var mı? giriş yap