2 entry daha
  • 1831'de ölen hegel ardında o kadar büyük bir etki bırakır ki hegelciler diyarbakır karpuzu gibi ortadan ikiye ayrılır genç hegelciler ve eski hegelciler diye. bu iki grubun ortak noktası hegelci olmaları; bunun dışında kanlı bıçaklılar. eskiler, "nerde o eski bayramlar azizim" tadında mutlak monarşi ve dinin savunucuları tadında kravatla istiklalde dolanmaktalar. fransızca'daki jeunnes hégéliennes şeklindeki kullanımına atfen jön hegelciler de diyebileceğimiz gençler ise allah kitap tanımayan dinsiz, imansız şerefsiz güruhuna dahiller. bildiğin solcu yani (zaten bunların diğer adı da solcu hegelciler).

    bu dönemde karl marx efendi daha üniversitede doktora tırmalıyor. fakat bu genç hegelcilerden de acayip etkileniyor. nasıl etkilenmesin ki bauer bir yandan feuerbach öte yandan, stirner ise sol kanattan atak üstüne atak... ve nihayet marx da oyuna giriyor. fakat daha ilk yarı dolmadan da çıkıyor. hatta oyundan çıkmakla kalmayıp saha kenarından gençlere "tutucusunuz olm hepiniz" diye bağırıyor:

    "...genç hegelciler, herşeyin dinsel anlayış ya da tanrıbilimsel olduğunu söyleyerek her şeyi eleştirdiler...sözde "dünyayı altüst eden" tumturaklı sözlerine karşın, genç-hegelci ekolün ideologları, en büyük tutuculardır. onlar arasından en gençleri, yalnızca "tumturaklı laflara" karşı savaştıklarını söyledikleri zaman, kendi faaliyetlerini nitelendirecek doğru ifadeyi bulmuş oldular. ancak, kendilerinin de, bu tumturaklı lafların karşısına, gene tumturaklı laflardan başka bir şey koymadıklarını ve yalnızca bu dünyanın tumturaklı laflarına karşı savaşırken, gerçekten mevcut dünyaya karşı savaşmadıklarını unutuyorlar... bu filozoflardan hiçbiri, alman felsefesi ile alman gerçeği arasındaki bağın, kendi eleştirileri ile kendi maddi ortamları arasındaki bağın ne olduğunu kendi kendine sormayı düşünmedi (k. marx ve f. engels; alman ideolojisi [feurbach] 1987: 37-38).

    sonra ise olaylar gelişir....(bkz: yahudi sorunu)
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap