2 entry daha
  • aslında bir matematikçidir. onu pozitivist yapan en önemli özelliği de budur. genç yaşta okulunu gereksiz gördüğü için bırakmıştır. saint simonla beraber çalışmış aslında onun sekreterliğini yapmış ve daha sonra araları bozulmuş (bkz: saint simon) ve sonra tek başına çalışarak sosyoloji bilimini kurmuştur.
    ilk önce sosyolojiye "sociophysics" adını vermeyi kararlaştırmış, bu isim alman bir bilimadamı tarafından çalınınca "sociology" ismini vermiştir. sosyal dinamiklerin ve sosyal statiklerin ne olduğunu kavramaya çalışmıştır ve spekülatif felsefeden ayrılmıştır. at gözlüğü takan birisi diye çağırılmayı hakketmeyen bir sosyologtur. bugünkü sosyal bilimlerin metodolojisini "gözlem, deney, karşılaşırma ve örnek çalışma" kuran bilim adamı kendisidir. endüstrileşen toplumu hem bir gelişme hem de bir tehlike olarak görse de saint simon gibi toplumu sosyologlarla sanayicilerin beraber yönetebileceğini düşünmütür.
    toplumların teolojik basamaktan, metafizik basamaga, son kertede de pozitif basamaga gececegini düsünerek sosyal evrimciligin de öncüsü olmustur. bilimler hiyerarsijisini aciklayan (bkz: saint simon) kisidir. toplumu bir arada tutan öncüllerin dil, din ve işbölümü olduğunu söylemiş ve emile durkheim (bkz: emile durkheim)'a ilham vermiştir.
    hayatının son döneminde, ruh sagligi kısmen bozulmuş, kendisini bir tür din adamı olarak görmeye başlamıştır. aslında bu comte'un bilimin, günümüzün dinlerinin yerini alacağı anlayışıyla uyuşan bir görüş olsa da son derece ilginç ve hatta radikaldir. ruh sağlığının bozulmasında karısının kendisini terk etmesinin de önemli bir etkisi bulunduğu söylenir.
78 entry daha
hesabın var mı? giriş yap