42 entry daha
  • bugün eve tıkılmış bir bahtsız olarak, televizyon kumandasıyla yakın ilişkiler kurdum. işte bu süreçte zap yaparken, devlet televizyonunda (bildiğin trt 1) bir altyazıya denk geldim; ''türk sanat müziğinin hanımefendi sanatçısı''. bir devlet televizyonunun ''hanımefendilik'' denen içi doldurulmamış kelimeyi kullanmasının garipliğinin garip karşılanmayışını, devlet televiyonunun ''orospu'' sanatçıları belirleyip belirlemediğini düşünmeye baaşladım. yapılan bu açık ve kabul edilemez cinsiyetçiliğin nasıl meşrulaştırılabileceğini düşündüm.

    çok düşünmedim ama. aklıma cinsel saldırıyı, sözlük anlamı ''şeref, haysiyet, namus'' olarak geçen ''ırz'' kelimesi üzerinden ''ırza tecavüz'' olarak tanımlayan yasalar geldi. kadınlar öldürülürken veya saldırıya uğrarken bile erkeğin(baba-koca) zarar gördüğü iddiasıyla bir sahiplik yaratıldığını anımsadım. yıllar yılı verdiği her kararda, cinsiyetçi temeller üzerine kurulmuş ahlaki kodları hayatımızın ayrılmaz parçası yapmaya çalışan hukuk sistemini andım.

    sonra düşündüm taşındım. tüm bunların yanında devlet televizyonunun ''hanımefendi'' sanatçıları belirleyip ve yüceltip, ''orospu'' sanatçıları açıklamama büyüklüğüne şükrettim.

    haa bu arada bahsettiğim olaydan alakasız olacak ama hazır bu başlığa gelmişken söyleyeyim, kabul etseniz de etmeseniz de cinsiyetçilik sizin o toplumsal ahlaki kodlarınızla doğrudan alakalı. söz konusu sorunun çözümü, doğrudan ve şiddetli bir biçimde o ahlaki kodlara saldırmak ve onları yanlışlamak ile mümkün olabilir.
151 entry daha
hesabın var mı? giriş yap