42 entry daha
  • muhteşem bir sezon finaliyle muhtemelen sonsuza kadar veda etmiş dizidir. yapımcıları dizinin yayından kaldırılma ihtimalini göz önünde bulundurmadık deselerde 3 sezondur süre gelen bir çok konu tek bölümde, hatta bazen tatmin etmez bir şekilde, sonlanması bazılarının biraz da olsa telaşa kapıldığını kanıtlar nitelikte.

    --- spoiler ---
    ilk önce sevmediğim şeyden başlayayım. wes'in birden gelip de geçen sezon söylemediği şeyleri pat diye söylemesi çok mantıksızdı. geçen sezon sonlarında da ellen'a aşıktı. o zaman deyiverseydi frobisher david'i öldürttü diye. ellen'dan saklamanın o zaman manası neydi ki şimdi fikir değiştirdi. keşke bu sezon wes'i bir kere daha görüp neler yaptığını öğrenseydik de ellen sonrası hayatının mı son yaptığı erdemli harekete kaynak teşkil ettiğini anlasaydık. zira böyle birden kendini ve arthur'u ihbar etmek de mantıksız oldu.

    ilk sezon en iyisiydi. ikiyi pek sevmemiştim. üç, hele ki hikayelerin bir sona bağlanmasıyla bir kadar iyiydi diyebilirim. hem karakterler ilgi çekiciydi, hem de ikinci sezonda her an biri birini kazıklar halde değildi de entrika daha sağlam ve mantıklı kurulmuştu. hikaye güzel sonlandı.

    ve gelelim asıl meseleye. yani dizinin özü olan patty-ellen ilişkisinin son durumuna. patty'i her zaman, ellen'ı içinde eritmek isteyen bir kadın olarak izledim. ellen oydu ve patty onu "kapsamalıydı". dizi son bir kaç bölümdür çok sağlam alt metinlerle ellen ve patty üzerinde oynadı. biraz fazla kaçan rüya sahnelerini saymazsak söylemek istediklerini ustaca söylediler ancak yanlış yaptıkları bir şey vardı. yaptıkları şeylerin sonuçlarını ekrana yansıtmadılar. şöyle açıklayayım: ellen'ın ilk bölümden beri "patty"leşememesinin tek sebebi neydi? aile. ellen annesinin yıllar önce onu bir yıllığına başkasına bıraktığını ve evlatlık vermek istediğini öğrendi, ablasının pisliklerini ortaya çıkardı...veeee, ellen'ın önündeki aile engeli de kalkmış oldu. ellen finalde "bir gün ailem olsun istiyorum" diyordu ama o "bir gün" eskisi gibi çıkmıyordu ağzından, çok muallaktı. dizi finalini izlediğimizi düşünelim: ellen artık piyasanın genç patty hewes'ı olmaya hazır.
    patty'ye bakalım. patty birden leonard'la yapılacak anlaşmayı durdurmalarını söyledi. neden? bu kadar korktuğu neydi? bu kararı vermeden önce yaşanılan flashback'lere bakalım. michael'ın hayatında kurduğu en mühim cümle. "insanlar ya seni terk ediyor ya da ölüyorlar. seninle yaşanabilecek tek son bu." ve sonra ellen-tom ikilisini düşünüyor. birlikte yaptıkları planı, yaşadıkları şeyleri. ellen ve tom onu terk edecek gibi gözükmediğine göre ikinci muhtemel son ne? onların ölmeleri. işte ölen kızının azabıyla da uğraştığı bu günlerde patty birden insanlığa dönüyor. ve sırf ellen-tom ikilisinin hayatı tehlikeye girmesin, "sevdikleri" yanında kalsın diye anlaşmayı iptal edip kariyerinin en büyük davasını kaybetmeyi göze alıyor. para da önemli değil, kariyer de. patty'den bir ilan-ı aşk, seni seviyorum serenatı izledik finalde.
    --- spoiler ---

    damages çok özel bir diziydi. mahkeme salonuna gidip jüri karşısında epik dialoglar yazmak kolaydır. ama bir kadın hikayesini bu kadar güzel kurgulayıp, bu kadar heyecan yaratıp, ikinci sezondaki sıçışı saymazsak sağlam entrikalar hazırlayıp kaliteyi düşürmemek büyük iş. glenn close ve rose byrne harikalardı. tate donovan da the oc sonrası aslında iyi işlerde de şahane olabileceğini gösterdi. ümitsiz gözüküyorum 4. sezon için... çünkü öyleyim. ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: 4. sezon olmasa da harika bir final izledik.
63 entry daha
hesabın var mı? giriş yap