77 entry daha
  • aldığımdan beri her gün daha fazla sevdiğim alet. şimdi efendim bu alet türkiye için bildiğiniz lüks fiyatlara satılan bir arkadaş. o yüzden almadan önce uzun uzun düşünmek lazımdı. almak için geçerli bir kaç sebebim vardı.

    1) adam gibi 3dmax yapmak istiyordum: kendi bilgisayarım autocad 3 boyutluyu bile zar zor kaldırıyordu. abimden aldığım 4 ramli ortalama ekran kartlı laptop ise bir kaç probleme sahipti. ekran boyutu yetersiz kalıyor, render süreleri hiç bitmeyecek şekilde uzuyordu.
    2) video edit için kullandığım programların ancak 2005'li yıllarda kalan sürümlerini kullanabiliyordum ve bunlarda bile hdv video montajlarında zorlanıyordum. ve ekran gene küçük kalıyordu.
    3)bilgisayarlarımın hiçbiri windows xp üstü sürümlerde yeterli verimi veremiyordu, windows 7'de ekran kartı sorun yaratıyordu genellikle. vista'dan bahsetmiyorum bile.
    4)okuduğum kadarıyla kullandığım programların bir çoğu mac os x'de daha verimli çalışabiliyorlardı. en azından 4 gb ram görmeme sorunu gibi ufak ama can sıkan sorunlarla boğuşmadan çalışabilecektim. ama dediğim gibi bunlar sadece araştırma sonucunda okuduklarımdı.
    5)ve en önemlisi: öğrenmek istediğim ama bir türlü kullanamadığım final cut ve benzeri programlar ancak mac os x'de çalışıyordu ancak.

    bu nedenlerle aldım imac'i. o günden sonra da bir çok şeye aşık oldum. hani reklam sitelerinde olur ya neden şu, neden bu diye. mac içinde bunu demek geçiyor içimden. neden imac dersek:

    1) mac os x: gördüğüm en kullanıcı dostu işletim sistemi sanırım bu. sorunsuz çalışıyor. bir programa bağlı olarak çökmüyor, tamam windows 7 de az çok bunu yapıyordu ama windows 7'ye göre hız bakımından da kullanım bakımından da iyi. en hoşuma giden yanı da fonksiyona verilen önem. kaç gündür ulan her şeye ulaşmak kolay da bazı şeyleri yapmak için mouse yetmiyor sanki derken expose özelliğinin masaüstü kenarlarını kullanma özelliği sayesinde şimdi her ışı maksimum hızda yapabiliyorum. gene mac os x ile gelen ilife seti büyük bir başarı bence. windows'un live serisi sanırım buna benzer bir uygulama sayılabilir ama ilife müthiş bir program birliğine ve stabilitesine sahip. kamerasında fotoğraf çeker, i photo'ya atarım. albüm yaparım. yetmedi imovie'yi açar video çeker ya da fotoğrafları kullanır kolay sunumlar hazırlarım. hatta dersem çoşacağım girerim garage band'a müziğimi yaparım. gene windows'ta media player'a denk gelen itunes ve quicktime player de bazı eksiklerine rağmen en az onlar kadar iyi. safari ise explorer'a açık ara fark atar. bununla beraber sitemin pdf ile olan dostluğu göz yaşartır cinsten. yaptığın her salak şeyi pdf olarak da kaydedebilmek direk pdf dosyalarını bir program indirmeden açabilmek oldukça güzel.

    2) ergonomi: alet tamamen ergonomik düşünülmüş. klavyesi, mouse'u ve kendisi. açısını ayarlamak, her türlü bağlantıya rahat ulaşmak ve klavye mouse ikilisini maksimum rahatlıkta kullanmak oldukça zevk veriyor insana büyük bir şey başarıyormuşçasına sevinçle dolduruyor. gene aletin tasarımına laf etmek ayıptır günahtır.

    3)performans: benim mac'imden çok daha iyi bir çok pc benimkine yaklaşık işleri zor bela yapıyor. max'de ve bazı oyunlarda bunu görmek beni hayrete düşürdü. bir de tek donanımda değil tüm donanımda ortalama bir kalite yakalaması bile bir başarı. benimkinden daha iyi ekran kartı vesairesi olan arkadaşımın bilgisayarı mesela ses konusunda sçıyor. bunun gibi eksikleri bulunmuyor neredeyse.

    ve daha sürüyle şey. mac bilgisayarları hep sevsem de ancak yeni kavuştum birine. şimdi artık biliyorum yarın laptop'umu da değiştirmek istersem tercihim macbook pro olacak. zira bu yaptıklarımı bir de laptop ile yaptığımı düşünmek garip bir haz veriyor. *
224 entry daha
hesabın var mı? giriş yap