304 entry daha
  • türkiye'nin ortalama yıllık nüfus artış hızı (binde) (kaynak: tuik)

    1927 - 1935 21,1
    1935 - 1940 17,0
    1940 - 1945 10,6
    1945 - 1950 21,7
    1950 - 1955 27,8
    1955 - 1960 28,5
    1960 - 1965 24,6
    1965 - 1970 25,2
    1970 - 1975 25,0
    1975 - 1980 20,7
    1980 - 1985 24,9

    buraya kadar şehirli nüfusun doğurganlık hızının yavaşlaması ile çocuk ölümlerinin azalması birbirini dengeleyerek gelmişiz.

    1986 17,2
    1987 17,1
    1988 17,2
    1989 17,2
    1990 17,0
    1991 16,6
    1992 16,3
    1993 16,0
    1994 15,7
    1995 15,4
    1996 15,0
    1997 14,7
    1998 14,4
    1999 14,1
    2000 13,8
    2001 13,5
    2002 13,2
    2003 12,9
    2004 12,6
    2005 12,3
    2006 12,1
    2007 11,8
    2008 11,5
    2009 11,3
    2010 11,0

    evet herhalde hepimiz ciddi bir azalma trendi olduğu ile hem fikiriz. kentleşmenin en hızlı arttığı yıllarda paralelinde hızlı bir düşüş yaşanıyor. kentleşme olgusu daha bitmedi, şu anda nüfusun %75'i kentlerde yaşıyor, bunun %90'a kadar çıkışını göreceğiz. bu arada ortalama hayat süresinin artışı da nüfus artış hızının düşmesini yavaşlatıyor, ortalama sahip olunan çocuk sayıları istatistiğimiz olsa idi, bu rakamlardan da daha ciddi düşüşler görecektik

    bunlar da tuik'in gelecek tahminleri (binde)

    2011 10,8
    2012 10,6
    2013 10,3
    2014 10,2
    2015 9,9
    2016 9,7
    2017 9,4
    2018 9,2
    2019 9,0
    2020 8,8
    2021 8,5
    2022 8,2
    2023 7,9
    2024 7,7
    2025 7,4

    aaaa, ne güzel işte 0'a doğru gidiyoruz denilebilir. ama sıfır nüfus artışı geriye dönülmeyecek bir demografik kuyu gibidir. nüfusun yaşlılardan oluşan kısmı iyice artmış, üretken nüfus azınlığa düşmüştür. avrupa'nın şu anki durumu bizim 2030'larda yani çok değil 20 sene sonra geleceğimiz durumdur. adamlar çocuk yapın diye her türlü teşviği verirken bizim bu olaydan ders çıkartıp 20 sene öncesinden bu trendi önleme çabasında olmamız neden alay konusu oluyor ? türkiye çoktan nüfusu hızlı artan bir ülke olmaktan çıktı. az nüfus eşit değildir refah toplumu, refah toplumu her yaş grubuna belli ölçüde nüfus düşen bir piramit olmalıdır yoksa toplumunuzda ve ekonominizde ciddi sıkıntılar yaşarsınız, dışarıdan genç nüfus ithal etmek zorunda kalırsınız. şimdi belli etnik gruplar bizden hızlı çoğalıyor diye dert ederken ülkenizi onlar değil afrika'dan, uzakdoğudan gelen milletler doldurur. (irkçılık olarak algılamayın, hepsinin başımızın üzerinde yeri var, sadece avrupa'da ki durum bizim de başımıza gelecek bu trendle)

    kaldı ki kimse başbakan veya başkasının sözüyle çocuk yapmaz, bende 2 tane çocuk var, 3.cüyü yapmak isterim ama belli bir yaşam standardına alıştığımız için 3. çocuk ciddi bir tercih, herkes sonunda gelip ailesel ekonomik gücüne göre karar veriyor. yani ileride çok çocuk için ailelere teşvik verilmesi de doğal olarak gündeme gelecek. kimsenin çok kalabalık oluyoruz diye uykusu kaçmasın, 40 sene sonra huzurevinde* görüşmek üzere.

    edit : ayrıca şöyle bir rakam da var

    (bkz: dengeli nüfus artışı). nüfusun sabit kalması için çiftlerin ortalama 2,4 çocuk sahibi olması gerektiği konusunda bir çalışma yapılmış. bu 40 yıllık bir nüfus artış hızı ortalaması olarak binde 18,9'a denk geliyor. biz 1990'ların başında bu oranın altına indik. bunun açıklaması da şudur : türkiye'nin nüfusu 2035'lerde zirve yaparak, bir taraftan hızla yaşlanarak düşüş eğilimindedir.
290 entry daha
hesabın var mı? giriş yap