9 entry daha
  • 2009 sonu 2010 başı inanılmaz tenis oynuyordu, hatta turdaki en iyi oyuncuydu o ara. sonra sol bileğini kırdı ve birkaç ay tenisten uzak kaldı, şimdi formunu yavaş yavaş bulmaya çalışıyor.

    davydenko'nun oyunuyla ilgili ilginç bir tespitim var. sağa sola top atıp onu koşturmak isterseniz o daha iyisini yapıyor ve puanı alıyor. ama sürekli ortaya, çok kısa düşmeyecek şekilde top atarsanız, eninde sonunda -değişik nedenlerle- hata yapıyor. mesela bazı durumlarda kortun ortasından içten dışa forehand vurmak istiyor, onları da etkili olması için çizgiye yakın atmaya çalışıyor ve genelde dışarı atıyor.

    çok çabuk bir oyuncu. iyi olduğu dönem (kariyerinde daha önceden uzun süre 3 numara kalmış olmasına rağmen en iyi tenisini bence 2009 sonu 2010 başı oynadı) topları çok içeriden alıyordu, neredeyse vurduğu bütün toplar yarı vole gibiydi. zaten topa neredeyse hiç spin vermeyen bir oyuncu, böyle olunca vurduğu toplar zımba gibi sert ve derin oluyor, bir de topu erken aldığı için rakibine pozisyon almak için zaman bırakmıyordu. ayrıca o dönem volelerini de geliştirdi, özellikle backhand volelerini. çift el drop vole yapmaya başladı; çok ilginç gözüküyor fakat çok kontrollü vuruyor topa. biraz maç oynayıp ritmini bulsa, hatalarını azaltsa ve yine o dönemki gibi ofansif oynasa, ilk 4'ü zorlayabilir tekrar.

    ben 2010 avusturalya açık'ta favori olarak onu görüyordum. federer ile oynadığı maçın ilk 1.5 setinde federer'i dağıtmıştı, sonra bir anda kendi kendini imha edip üst üste 12-13 oyun vermiş maçı kaybetmişti. zaten o maçtan önce de sanırım federer'le oynadığı son 2-3 maçı kazanmıştı. mental problemlerini atlatmış gözükürken bir grand slam maçının ortasında yine çöküş yaşayınca, bir de üstüne sakatlık eklenince şansı tersine döndü. bakalım sezon sonuna doğru sert kortta başarılı olabilecek mi?
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap