3 entry daha
  • dayanamadım, bi şeyler daha söyleyeyim:

    --- spoiler ---

    eğer küçük bir yerleşim yerinde bir müddet yaşamışsanız, neresi olduğu önemli değil, bu film sizi daha da bir içine çeker. küçük yerlerde dedikodu çabuk yayılır derler. sen sabah tepede birine bi kızı sevdiğini söylersin, akşama kalmaz haber her yere yayılır. bu ortamda yüksek çabayla 2 kişilik sırlarını korumaya çalışan insanlar bir anda sırlarının 3 kişilik olduğu öğreniyor. herkes tedirgin. herkes kızgın. herkes herkesin sırlarını öğreniyor. tüm bunların ortasında kasabanın doktoru da, gizli ilişkisinin ifşa olması nedeniyle sıkıntıya düşüyor ve mektupları yazan meçhul kişiyi bulmaya çalışıyor. profesör, film boyunca doktoru öyle bir manipüle ediyor ki, ister istemez izleyici de bundan etkileniyor. çoğu zaman karşılıklı yapılan psikolojik tahliller, sinema tarihindeki belki de ilk örnek olarak suçlu profili çıkarma, izleyiciyi sürekli ters köşeye yatırma gibi clouzot'nun fransız hitchcock lâkabının afedersin amına koyduğu öğeler başarıyla işlenmiş. zaten bu adama ne diye fransız hitchcock demişler, anlamıyorum. adamlar en kötü aynı klâsmanda sayılmalı hâlbuki. bir de birçok sahnede dış mekân çekimleri kullanılmış olsa da izleyiciye sirayet etmeyi başaran o kapana kısılmışlık duygusu bambaşkaydı. clouzot, filmde kasabayı komple kapalı mekân gibi kullanmış sanki. kısacası süper film.

    --- spoiler ---
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap