19 entry daha
  • (bkz: gizli işsizlik)

    bursa-karacabey'in bir köyünde 30'lu yaşlarda işsiz bi abinin traktör, eşek ve köylü örneklerinden faydalanarak üstü kapalı biçimde teknolojinin yaratıcı yıkımından (creative destruction vaauuv!) bahsettiği o tuhaf akşamda (divx'ten gerzek şaban seyrediyorduk eşzamanlı) idrak ettim bunların öyle çok da sofistike şeyler olmadığını. o gün bugündür bilmemkim et. al (1987) argues that'li, skimhill (2001 [2003]) demonstrates that'li makale gördüm mü beynimden vurulmuşa dönüyorum.

    nobelli iktisatçı george stigler'in, kendisine yöneltilen "neden diğer sosyal bilim dallarında ödül verilmiyor?" sorusuna karşılık verdiği "zaten onlar edebiyat ödülü alıyollar ya" cevabını şu noktada haklı bulmuyor değilim.

    ya şimdi olgu var, eyvallah, vira bismillah gördük ettik. sonra bunu nasıl açıklıyoruz? şöyle oluyor, herkes gayet subjektif nedensellik ilişkileri tesis ediyor, okuyunca "vay hamuğa goyim adam haklı la" dedirten cinsten. bu nedenselliğin yanısıra literatürdeki diğer yaklaşımları da ele alıyor ama nasıl. diyor ki adam haklı gibi ama şu noktada yanlış. adam haksız gibi ama şu noktada doğru. ama öyle de olabilir bilemem. ben bilmem foucault (1972) bilir. kaypaklık işte. sürekli orta saha civarında pas atacak arkadaşlarını ara derrida'ya diagonal yolla, habermas'tan geri pas al. gol var mı? yok. kime inanacağız şimdi, allman et. al (2001) "who to believe" yani?

    herkes kendine göre haklı gibi geliyor öbür yandan ve okuduğum bütün makalelerdeki argümanlara hak veriyorum orhan gencebay olgunluğunda. ama herifler bir yandan birbirlerini yiyip duruyo, ben anlamıyorum bu nasıl iş? esnek bir determinizmle muğlak ifadeler arasında gidip gelen cümle yığınları. paradigma desen götü başı ayrı oynuyor afedersin. işsiz kalmaktan mı korkuyorlar nedir, her sene ayrı bir paradigma kayması. sonuç? "eylem, iktidar ve şiddet bağlamında fukocu bir analiz". hey yavrum.

    teori geliştirmeyi geçtim daha olguları bile doğru dürüst tespit etme imkanın yok ki. atıyorum fethullah gülen cemaatiyle ilgili birşeyler yazacaksın, ortada bulabildiklerin herkese malum şeyler zaten. ekstra bir bilgi kırıntısı dahi yok. sızmıyor. böyle bariyerli. hatta bir ihtimal fatih altaylı'dan daha az şey biliyorsun koç. farz-ı misal %90 residual veren modeli kim niye siklesin öyleyse?

    hülasa, 'sosyal bilimler' kadim yunan soylu-aylak sınıfından yadigar, içsel tutarlılığı haiz teoriler geliştirememekten büyük ölçüde muzdarip, iktisat dışında metodolojisi evlere şenlik, ucubik ve feynman (1984) aganın tabiriyle pseudo-scientific uğraşlar bütünüdür. sanırım. yani. zannımca. olmayabilir de. inmayhambılopinyın.
106 entry daha
hesabın var mı? giriş yap