6 entry daha
  • assassin's creed'in en başında başına buyruk, kibirli, başkalarını küçük gören ve yetenekleri nedeniyle kendine aşırı güvenli bir fedaidir altair. hocası olan al muallim'in "nothing is true, everything is permitted" mottosunu kendi işine geldiği gibi yorumlar ve görevini tamamlamak için ne ne gerekirse onun yapılması gerektiğini, önemli olanın görevin nasıl tamamlandığı değil, tamamlanması olduğunu düşünür ve bu yönde hareket eder. bu davranışları fedai kardeşlerinden birinin yaşamını diğerinin de kolunu kaybetmesine sebep olur, ayrıca tapınak şövalyeleri kardeşliğin karargahı olan masyaf'a saldırır. saldırının püskürtülmesine müteakip al muallim tarafından cezalandırılır altair, rütbesi ve silahları elinden alınır ve şerefini geri kazanmak amacıyla bütün istihbaratı kendi toplayacağı 9 suikast hedefi verilir kendisine. işte assassin's creed altair'in bu 9 suikast sırasında kendisini geliştirme hikayesidir aslında. zamanla kibrini yener altair, kardeşlik bilincini keşfeder, "nothing is true, everything is permitted" felsefesinin gerçek manasını kavrar ama hepsinden öte, kendini beğenmişlik ve şımarıklığın fişeklediği asiliğinin yerini mantık, sorgulama ve empati alır; bu sayede asırlar sonra bile adından söz ettiren efsane suikastçiye dönüşümünü tamamlar.
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap