76 entry daha
  • nihayetinde, ekmek parasını kazanmak için büyüteç ve mercek yapmak zorunda olan veya bu mesleği seçmiş olan filozof (bkz: #4793156).

    dolayısıyla (böylece) istediği zaman, neyi incelemek istiyorsa ona yaklaşabildiği kadar yaklaşabiliyordu (büyüteç kullanarak), istediği zaman da ötelere ötelere gidebiliyordu (ıraksak mercekler kullanarak), belki belki ruhunu vücudunun ötesine dahi taşıyabiliyordu. bu güzel oyunların tadına varmış bir insan spinoza.

    peki umberto eco, gülün adı'nda, baskervilleli william'ı niye bir büyüteç ile teçhiz etmişti. romanın kurgusu açısından bu bir gereklilik değildi. acaba william'ın hocası roger bacon ile spinoza arasında bir bağ kurabilmek için mi.

    bacon'a göre bilgiye deney ve akılla ulaşılırdı. ama bu bilginin, insanların mutluluğuna yaraması gerekiyordu. yani bacon, rönesanstan itibaren kontrol edilemez hale gelen ilerlemeye karşı olmuş olmalıydı.

    eco, bacon'a bir halef arıyordu; o da spinoza oldu. aralarında her halde yaklaşık üç asır filan olsa gerek. böylece bacon'dan panteizme bir yol açılmış olur. önemli olan insan sevgisi - en azından felsefede - muhafaza edilmiş olur.

    eco'nun spinoza'yı ne kadar sevdiği romanda açıktır. william'ın çömezi adso, günaha girdiği köylü kızını unutmak için tabiata sığınır (sayfa 350-400 arası filan). örnekler daha çok ama ben galiba söylemek istediğimi söyledim.
343 entry daha
hesabın var mı? giriş yap