187 entry daha
  • ne kadar güzel ve özel birşeydi, keşke geri dönebilsem o günlere. dükkanın bulunduğu sokağın köşesinden dönüp de adını yazarken bile gözlerimi dolduran, herşey gibi birini gerçekten özlemenin de ne demek olduğunu bana ilk öğreten, hayatımdaki en önemli ve özel adamı, babamı gördüğümde içimde kopan o sevinç çığlıklarını anlatabilsem keşke, kelimeler yetebilse de... dünyanın en önemli insanı, çok değerli bir misafirmişim gibi davranırdı o çok özel adam her adım atışımda o dükkana, arkadaki geniş masaya kurulan sofralar, çevreden nereden istenirse söylenebilecek envai çeşit yemek, abur cubur, marka çekmesinin bulunduğu ofis masasına oturabileceğim ve gönül rahatlığıyla istediğim kadar markaya sahip olup istediğim kadar oralet içebileceğim yegane yerdi o yazıhane. en önemlisi ben küçüktüm, dünyam küçüktü, hayatım acımasız değildi hiç o zamanlar, babam yanımdaydı, evden çıktığımda 15 dakika sonra yanına varabileceğimi biliyordum, şimdi... belki 15 gün, belki hafta, belki yıl... burdaki sayılı günleri doldurmayı beklemek zorundayım ona kavuşmak için.
    babanın işyerine gitmek hep gayet olağan, günlük bir olay olarak kalsaydı, ne kadar değerli birşey olduğunun farkına böyle bir acıyla varmasaydım keşke.
1943 entry daha
hesabın var mı? giriş yap