pişkinlik ve kibir

• yanyana gelince çok tehlikeli olabilen iki olumsuz özellik.
  
  maalesef, rte ve tayfasının neredeyse tamamında mevcut.
  
  rte çıkıp hala "ağaç, azınlık, benim de benim vs." diyor,
  
  davutoğlu çıkıp (ap açıklamasına istinaden) "bundan sonra biz de rahatsızlıklarımızı dile getiririz, kimseden ders alacak değiliz vs." diyor,
  
  bir başkası çıkıp direnişçileri yaftalıyor; dezenformasyon, iftira vs. elinden geleni sakınmıyor,
  
  bir çoğu çıkıp dünya güçlerinin, medyasının yaptığı açıklamalara, uyarılara "posta koymak" yoluyla, seviyesizliğe varacak üslupla yanıt veriyor,
  
  malum kişi "yıkacağım, yapacağım, ben istiyorum olacak!" demeyi her defasında ihmal etmiyor,
  
  ancak bilmiyorlar ki, içerisinde bulundukları bu büyük yanılgı, çabuk çabuk sonlarını hazırlıyor,
  
  tamam, çok ciddi yapılandınız, kadrolaştınız, kontrol edebileceğiniz zümreler, gruplar, insanlar, iletişim ağları oluşturdunuz. ama bunlar demek değildir ki tamamen güç sizde, yanılma payınız yok.
  
  olaylar genişledikçe, daha büyük çevrelerce daha ciddi algılandıkça; siz, daha fazla inkar, daha fala inat sergiliyorsunuz. tehditleri çoğaltıyorsunuz, ağırlaştırıyorsunuz.
  
  kapısında el pençe divan olduklarınıza bile atar yapıyorsunuz.
  
  hizmet etmeye yemin ettiğiniz halkınıza gider yapıyorsunuz.
  
  bunları yaparken de utanmıyor; bilakis, takdire şayan bir özgüvenle, pişkinliğin ve yanılgıya inanmışlığın dibine vuruyorsunuz.
  
  referandum, olmadı plebisit, olmadı kağıtlara yazalım torbadan çekelim diye insanlarla resmen taşak geçiyorsunuz. bahis konusu odunun hangisi olduğunu anlamazlıktan geliyorsunuz.
  
  gururla taşıdığınız bu pişkinlik ve kibir, sonunuzu hazırlıyor.
  
  "nasıl olsa seçimlerde koyarız" en büyük dayanağınız bu, biliyorum. ama yine bu kötü özellikleriniz sizi hala "kafanıza göre bir seçim" yapabileceğiniz yanılgısına düşürüyor.
  
  afedersin ama, o seçim öyle olmaz, yemezler!