75 entry daha
  • --- spoiler ---

    1
    filmin 68:16 ‘ ya kadar olan kısmı normal seyrinde giden bir sekans. barton kendisinden istenen b sınıfı güreş filminin senaryosunu yazmakta zorlanıyor. günlerdir yazabildiği sadece kısa bir paragraf. ertesi gün lipnick’e anlatması gereken bir şeylere ihtiyacı var ama ortada hiçbir şey yok ve kadından başka bir çare aklına gelmiyor. kadın otele geliyor ve sevişiyorlar , lavabonun karanlık deliğinden kanalizasyon dehlizi görüntüsü ekranı dolduruyor. evet bu perdenin kapandığını ve yeni perdenin açıldığını simgeliyor. düş başlıyor.
    barton’un 68:16 ‘da uyandığı sahne aslında görmeye başladığı rüyanın start noktası. birden her şey gerçeküstü bir duruma dönüşüyor: kadın ölüyor, bir türlü yakalanamayan sinek ölüyor, charlie kadını ortadan kaldırıyor, dedektifler geliyor, charlie bir seri katile dönüşüyor, barton kutudan ilham alarak bir gecede hikayeyi tamamlıyor. askerden dayak yiyor, sonra rüyanın ikinci kısmı başlıyor. yine yuvarlak bir karanlıktan içeri giriliyor ve sonrası yine hatırlanmıyor sadece rüyalarda olabilecek bir şekilde, bir durumdan bir duruma atlanıyor. barton odasına geliyor ve yakalanıyor, yakalanması, kelepçelenmesi, tamamen simgesel çünkü barton diğer yazarın fikir çalmasını suçladı ancak kendisi kadından yardım aldı ve suçlu pozisyonuna düştü. bu suçluluk duygusunu ortadan kaldırmak için kadını öldürdü rüyasında. sıcaktan charlie’nin geldiğini anlaması rüya sekansı başladığından beri normalin dışına çıkan diyalogların sadece bir tanesi. charlie’nin gözükmesiyle rüya gerçeküstülük düzeyini yükseltiyor. otel durup dururken yanmaya başlıyor. charlie’nin yahudi kimliğini sorgulayan dedektif ilk ölen oluyor ve ikincisini barton’un charlie’ye dediği ‘’ sana aklın hayatını göstereceğim’’ repliğiyle koşan charlie , manidar bir şekilde ‘’ heil hitler ’’ selamlamasıyla öldürüyor. barton rüyasında kadının ölümünü charlie’nin üstüne atarak suçluluk duygusundan kurtuluyor. barton’un o çok güvendiği ‘’sıradan adam’’ charlie olarak kendini gösteriyor ve onu sıkıştığı durumdan kurtarıyor. yazdığı senaryoyu askeri bir otoriteye dönüşen lipnick beğenmiyor ve barton’u kasabada yani rüyada kalmaya mahkum ediyor. rüyanın son kısmında bartona kartpostaldaki kız canlanarak ; kutunun içindekini ve kime ait olduğunu soruyor yani senaryoyu yazmasına sebeb olan kutuyu, fikrin kime ait olduğunu. barton bilmediğini söylüyor. olayın rüya olduğuna incilde yer alan nebuchandnezzar gönderme yapıyor ve izleyicilerden, tıpkı orda yazan gibi bu rüyanın yorumunun yapılması isteniyor.
    2
    olay tamamen sıradan insanı anladığını söyleyen ama kendini yazar olduğu için üstün bir yaratıcı gören barton fink’in sıradan bir insana dönüşmesi.
    charlie’nin, ‘’ sana hikayeler anlatabilirim’’ demesine karşın onu dinlemeyerek sıradan insanı anladığını söyleyen barton, ‘’belki de sana aklın hayatını anlatmalıyım’’ der. charlie ona kafaya sahibiz üstesinden geleceksin beni kullan der. kadının kafasını kutuya koyar ve barton’a verir. barton charlie’den esinlenerek bu kutu başında yazar senaryosunu. sokağa inmek, günlük acıları edebiyata sokmak tek amacı olan barton, aslında o acıyı bilmemektedir. otel cehennemdir evet ama o cehennemin kalıcı yolcusu charlie’dir. otel ve cehennem charlie’nin ta kendisidir. duvar kağıdı nasıl otelin gerçek halini gizliyorsa , charli de öyle gizlenir sigortacıyım diyerek. charlie bazen derisinden çıkmak istediğini söyler. barton o hayatların içinden geçen daktilolu bir turistten başka bir şey değildir. bir sahnede ‘’belki de aklımda tek bir fikir vardı’’ der ki gerçekten öyledir barton aynı öyküyü yazmıştır aynı şekilde aynı cümleyle sonuçlanan. charlie ona dedektifleri öldürdükten ve sürekli kamuflajı düşen cehennemin gerçek yüzünü göstermesinden sonra , bartona ‘’ tuzağa düşmüş insanlardan’’ ve onları anladığından bahseder. barton hala bir yaratıcı olduğunu, sıradan adama beyninin hizmet ettiğini iddia eder . oysa o a sınıfı bir filmdedir ve b sınıfı bir filmin senaryosunu bile yazamaz. lipnick devam eden savaşın içinde bir albay olur ve barton’un karşısına dikilir. barton’un yazarlığı aşağılanır, onun ayağını öpen adam ona hesap sorar.charlie yalnızlığı anladığını söyleyen ve ailesinden şikayet eden barton’un ailesini ortadan kaldırarak onu kendi durumuna düşürmüştür.
    barton artık bir yazar değil yazamayan, sıradan bir insandır.
    barton bir adamın sahip olabileceği her şeyin sığdığı o kutusuyla ( sahip olduğundan emin bile değildir çünkü charlie ona göstermek istemiştir ki; sıradan insanların sahip oldukları kimindir bilinmez. ayrıca charlie o kutu benim değil derken, barton’un artık sıradan biri olduğunu vurgulamıştır.) dışarıdan baktığı, manzaranın içine girer kartpostala yani hayata.
    --- spoiler ---
69 entry daha
hesabın var mı? giriş yap