türkiye'de suriyeli istemiyoruz kampanyası

• daha önce salağa anlatır gibi analattık kimse anlamadı;
  (bkz: reyhanlı'da suriyeli mültecilere yönelik ırkçılık/@roberto baggio ile futbolu seven adam)
  
  bir daha anlatalım o halde.
  
  zamanında afgan göçmenler hatayda bugün adı "ovakent" olarak bilinen yere yerleştirildiler. oradaki halk ile aralarında büyük çaplı bir sorun yaşanmadı, birincisi afganların ezelden beridir gelen "hatay'da devlet kurmak" gibi bir niyetleri yoktu. evet kavgaya gürültüye karıştılar, ancak gerek halkın anlayışı, gerekse afganların burada yaşamaktan başka çareleri olmadığını anlamasıyla beraber davranışlarını düzeltmesi üzerine şehre entegre oldular. afganlar sayı olarak suriyelilerden çok azlardı ve şu anda şehirdeki halka ayak uyduruyorlar. hala ufak tefek sorunlar çıkartmakla beraber kendileri şu anda hatay halkı için büyük bir sorun değildirler.
  
  ancak bu suriyeli diye tanımladığınız elemanlar var ya, onlar benim anneannemin evini tehdit ediyor, "polise şikayet et" diyeceksin değil mi? adamlar polis vurdu ellerini kollarını sallaya sallaya dolaştılar. çarşı da yok ki hatayda. bu zibidiler ölümü göze almışlar polisi mi takacaklar. hem birisiyle baş etsen hangisiyle başedeceksin sonra, şu anda hatayda 100000 (yüzbin) suriyeli var, harçlıklarını alıyorlar, polis denetimi zaten yok, şehirde çeteleşmişler, kaçakçılığın alasını yapıyorlar, uyuşturucudan, silaha kadar (çayı, kahveyi sigarayı dikkate bile almıyorum),daha bomba patlayalı üç ay olmuş reyhanlı'da, 50 canın acısı hala hissediliyor, adamlarda tek bir efendilik belirtisi yok, askine daha da azmış durumdalar ve sen bana burada oturmuş "istemiyoruz kampanyası" lakırtısı yapıyorsun. ulan hiç mi kafan basmıyor, hadi basmıyor elin kumanda düğmesine de mi basmıyor, git biraz başka kanallardan izle haberleri, iki gazete oklu da ne bok dönüyor ortada anla.
  
  evet arkadaşım istemiyoruz, o hatay bizim hatayımız değil, bizim derdimiz ekmeğimizi kazanmak, rahat huzurlu yaşamak, komşuluk ilişkilerimizin zedelenmemesi, mezhep çatışmasının çıkmaması, ulan orayı ne sanıyorsun birbirine girer bir ufak mezhep savaşında ortalık, dingil.
  
  yahu doğru düzgün hırsızlık olmazdı o memelekette siz neden bahsediyorsunuz, bizim apartmanın altına adam dükkan açmış, içinde kimin oturduğu belli değil, adamın 20 karış sakalı var, bıyık yok, üstünde kamuflajla geziyor şehrin göbeğinde, yahu insanların doğru düzgün kız kavgası yapmadığı memelektte huzursuzluk diz boyu. ne sanıyorsun, hataylılar ne yapacaklar yani "canım suriyeli kardeşlerim gelin ağzımıza sıçın siz nede olsa ustanın misafirlerisiniz" mi diyecekler.
  
  kolay arkadaşım kadıköyde oturup ben köylüyüm edebiyatı yapmak, kolay çankayada oturup "dünya lideri ülke olduk olacağız, nasılda delikanlıyız" muhabbeti döndürmek, götün yiyosa git oraya, götün yiyosa eğer git orada insnalarla beraber kal huzursuzca, oturmuş buradan bana "yüksek siyaset, uluslar arası ilişkiler" mavrası atma.
  
  anneannem var benim 78 yaşında, 78 yıldır aynı mahallede yaşar, komşusu akrabaları, karşı komşusunda anahtarı var, öyle yaşamış bu kadın 78 senedir. kapısını kilitlemeden uyumuş kaç yıldır. en bük derdi ekmeğe mustafayı mı göndereyim ayşeyi mi olmuş. sen bu kadını bu yaşından sonra rahat ettireceğine birleşmiş milletler daimi konseyi üyesi ettin ulan. sen bu kadına kimi komşu ettin biliyor musun? sabahları dinlenip kamufulajla kız kesen, kaçakçılığın her türlüsünü yapan, belinde silahla dolaşan, bir evde 50 kşi yaşayan, temizlik nedir bilmeyen, alakasız adamları. ne için ettin, imparatorluk kuracağım diye, sen niye destekliyorsun bu adamları "usta" öyle istedi diye. o niye göz yumuyor, kibir ve olmadık ütopyalardan. kendi bakanı bile yaptığı hatayı yumuşatmak için "değerli yalnızlık" mavraları ile seni yutturuyor, peki kardeş sorarım sana "kim kaybediyor", cevap vereyim hataylılar, kim kaybediyor, ceylanpınarda ölen 17 yaşındaki çocuk ve ailesi. kim kazanıyor; "usta", o da şimdilik kazanıyor.
  
  ulan oğlum anlamıyorsunuz değil mi, bak salağa anlatır gibi anlatıyorum, urfası, mardini, antepi, adanası, hatayı, hiç gezdin mi bu memleketleri, adamının elini sıktın mı, iki sohbet ettin mi? oralar var ya, 1000 yılık medeniyet ulan, o topraklarda dünyada bulamayacağınız kadar misafirperver insanlar var. aç mı kaldın yemek verirler, açıktamı kaldın dam verirler, sence neden rahatsız bu adamlar, ulan can güvenlikleri yok huzurları yok, anlasana kas kafalı...
  
  istemiyoruz kampanyası diye kimseyi ırkçı falan ilan etmeyin arkadaş, o insanlar suriyelileri istemezken amaçladıkları şey "huzur içinde yaşamak", çünkü artık "can korkusu" yaşıyorlar, can ulan bu can.
  
  reyhanlıya bak, huzurun nasıl "usta"ca bozulduğun göreceksin. bana maval okuma, götün yiyorsa al kendi mahallende yaşa bu şerefsizlerle, götün yemiyorsa da otur o koca götünün üstüne, sus, adam ol. sıçtınız bari sıvamayın amına koyum.
  
  tanım: bal gibide desteklediğim kampanyadır.
  
  not: kan beynime sıçrayınca biraz bol küfürlü oldu, imla hataları da gırla, kusura bakmayın, umarım derdimi anlatabilmişimdir. hatalar sonra düzeltilecektir.