sweet bird of youth

• paul newman, tennessee williams ve richard brooks'u cat on a hot tin roof'tan sonra tekrar biraraya getiren etkileyici bir film.
  newman hem kendisi, hem de sevdiği kadın için yırtmaya çalışan chance adındaki birisine hayat veriyor. adı chance (şans) ama hiç de şanslı birisi değil. yıllardır hollywood'ta keşfedilmek için uğraşan chance en nihayetinde gözden düşmüş bir aktrisin şoförü oluyor ve bu gözden düşmüş aktris sayesinde keşfedilmeyi bekliyor. chance'in bu hikayesi, köşeyi dönme çabaları, sevgilisinin babasının diktatörlüğü altında yaşamına devam etmesi ve filmin tamamına damgasını vuran alexandra'nın hikayesi dokunaklı. williams gene hollywood'a geçiriyor bu filmde. alexandra üzerinden hollywood'un güzellik ve gençlik takıntısı eleştiriliyor. alexandra'nın hikayesi dokunaklı olsa da ben chance'in durumuna daha çok üzüldüm. yırtmak, köşeyi dönmek kolay değil hollywood'ta. öte yandan chance ile sevgilisinin ayrılıklarına da üzülüyor insan. etkileyici bir film neticede. diyaloglar her zamanki gibi müthiş, ki williams'tan da beklenen bu.
  
  hollywood'u eleştiriyor ama tabi billy wilder'in başyapıtı sunset blvd kadar etkileyici olamıyor bu konuda.
  
  spoiler
  
  film her açıdan etkileyici idi. ama o son on dakikası... alexandra'nın tekrar oyunculuk teklifi almasıyla ne denli iğrenç bir varlık olduğunu iyice ortaya koyması... onunla sürekli ilgilenen chance'i zerre umursamamaya başlaması... o zamana kadar gözden düştü diye kendisine üzülürken o dakikadan sonra karakterden nefret etmek mümkün hale geliyor. chance bir kazığı da bu kadından yiyor.