• çocuk ilk üç ayında bitki gibidir, etrafında ne olup bittiğini anlamaz, adam gibi göremez, ağzına memeyi ver emer, vermezsen ağlar. bütün olayı budur. ancak 3. ayına geldiğinde bazı şeyleri ağlayarak hallettirebildiğini algılamaya başlar. ağlayınca sürekli kendisiyle ilgilendiğinin farkına varır ve ufak ufak bunu kullanma eğilimine girer. 6. ayına geldiğinde ise sizi kandırmaya başlar. artık olmayan şeyleri var gibi gösterip sizi aldatabileceğini, sizin de bu tongaya sürekli düştüğünüzü fark eder.

    1 yaşında duygusal bağlar, kendini keşfetme derken karakter oluşturma sürecinin başında sizinle çatışmaya başlar. 2 yaş konuşmanın oturmaya başladığı yaşlardır sizinle iki kelimelik dağarcığı ile atışmaya girer. tuvalet alışkanlığı, memeden kesme bu yaşa denk geldiği için bir hayli sinirli, gergin ve asidir. 3 yaş karakter oturmasının sonuna denk gelen yaştır haliyle sürekli çatışmalar, isyanlar ile geçer. 4-5 yaş kendisini tanıma, birey olduğunun farkına varma sürecidir, haliyle bir birey olarak kendi istekleri şekillenir ve sizin her yasağınıza karşı isyan başlar.

    6-7 yaş okula başlama yaşıdır. yeni bir çevre, yabancı ortamlar, annenin babanın kendisini bırakıp gitmesinden dolayı duyulan öfke sebebiyle isyan doruktadır, bir de buna elektra, ödip kompleksler eklendi mi vay halinize. 8-9 yaş dediğin ergenlik provasıdır. bildiğin sesi kalınlaşmamış ergen tavırlarına maruz kalacağınız yıllardır.

    zaten bu yaşın ardından da ergenlik başlar ve lise bitene kadar “asi ruh” evinizde dolaşıp durur. bacakları kıllanmış, sakalları tel tel çıkmaya başlamış, boboli sesli çocukla ve onun isyanlarıyla uğraşıp durursunuz. üniversite yılları nispeten daha az isyankar geçer ancak “evlenicez biz”, “kitap alıcam para gönder”, “herkes gidiyor yaz okuluna”, “trenle avrupa’ya gitmemde ne sakınca var”, “okulu 1 yıl uzatmayan yok gibi” türünden çıkıntılıklarla bu yılları da size çok tatlı bir isyan havasında geçirtebilir.

    ne zaman ki askerliğini yapıp, ekmeğini eline alıp evlenir ve çocuğu olur. kendi çocuğunun isyan sürecine girmesiyle sizin yakanızdan düşer. bu takriben 27-32 yaş arasında olur. yani 3 aylıkken başlayan isyan macerası asgari 27 yaş civarında biter.

    bize reva görülen bu mudur? bir insan yetiştirmenin bedeli 27 yıl aralıksız isyana maruz kalmak mıdır? arkadaşım kim dayanır böyle bir isyan dalgasına? hükümet 2 ayda amı götü dağıttı, ben 27 yıl bunu nasıl çekeyim? oğlan 8 yaşında isyanın zirvesinde, kız 6 aylık oldu yalanı öğrendi, iş mi yapayım, para mı kazanayım yoksa evdeki isyanı mı bastırayım bilmiyorum. şimdi de çocuk çıkmış ben vampirim diye geziyor, evde ışık yaktırmıyor. niye? ışık yanarsa ölürmüş. lan olm diyorum, o ışık dediğin sadece güneş ışığı, tasarruflu ampul vampire zarar vermez diyorum yok, anlatamıyorum. en son "çin malı tasarruflu ampulün yaktığı vampirin amına koyim" deyip balkona çıktım, sinirden 3 sigara içtim art arda. kaldı ki bu daha 8 yaşında ve alttan da yeni yetişen eleman geliyor.

    insan yetiştirmek bu değil arkadaşım, bu olmamalı. tıp buna çare bulmalı, psikoloji bilimi buna eğilmeli. 30 yaşına kadar her ayı ayrı bir isyan havasıyla geçen gelişim süreci olabilir mi? tamam hepimiz birey olduk, birey olmanın zorluklarını biliyoruz ama bireyliğin temeli bu kadar mı zor atılır. hiç uçmam diye isyan eden kuş yavrusu gördünüz mü? hiç ben avlanmayacağım diye aslan yavrusu var mı? lan sırtlan yavrusu bile ben bu leşi yemem, taze et yok mu demiyor. 3 aylık hayvan leşin dibine dalıyor, ben bizimkine vampirliğin ne demek olduğunu anlatamıyorum.

    afedersiniz ama sikeyim ben böyle birey olma çabasını, tasarruflu ampul altında küle dönüşen vampiri.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap