11 entry daha
  • farhadi'nin kendisini tekrarlamaya başladığı film olarak kayıtları geçsin bu senenin en kaliteli filmlerinden le passe. kaliteli bir film. farhadi gene senaryo konusunda ders veriyor. gene karakterleri etkileyici bir şekilde derinleştiriyor. gene iletişimsizliğe, parçalanmış aileye, ebeveynlerinin kavgalarından etkilenen çocuklara ve ölüme değiniyor. gene olayları işin içinden çıkılamayacak kadar karıştırıyor. gene herkesin suçlu olduğu bir film ortaya koyuyor. bu kez bir de ihaneti de dahil ediyor hikayesine. bunların hepsini gayet iyi kotarıyor. bir hollywood yönetmeninin veya çağan ırmak'ın elinde ağlak, kalitesiz bir drama dönüşecek bu hikaye, farhadi'nin ellerinde sağlam bir filme evriliyor. asıl sorunsa "gene"lerin fazlalığı. yani farhadi'nin kendisini tekrarlamış olması. evet, kaliteli bir film. epey de sevdim. ocak ayında (ertelenmezse) gidip sinemada izleyeceğim. ama farhadi kendisini tekrarladı. biz bu hikayenin benzerini a separation'da izledik. darbareye elly'de izledik. bu iki film, le passe'den daha iyi, daha çarpıcı, daha sarsıcı, daha etkileyici. aynı temaları önceki filmlerinde daha iyi kullanmıştı farhadi. sorun önceki işinin kalitesine ve çarpıcılığına erişememesi değil, önceki işlerinin izinden gitmesi. kimileri buna "yönetmen sineması" der, ben kendisini tekrarladığını ve artık bu "farhadi formülü"yle hikaye anlatmaktan vazgeçmesi gerektiğini söylüyorum. filmin cannes'da da, amerika'da da izleyicileri aşırı etkilememesinin, a separation kadar etkilememesinin nedeni sanırım olayların a separation'daki kadar karışmaması, o filmdeki kadar "büyük" bir çözümsüzlüğe odaklanmaması ve -ne derece doğru olur bilmiyorum- iran'ı eleştirmemesi. umuyorum farhadi yeni filmiyle artık bu anlatım biçimini kırar ve farklılaşmaya çalışır.

    oyunculuklar gene oldukça iyi. berenice bejo ödülü hak etmiş. ama oscar'a ilerlemesi zor. zira aday olabilecek kadar "görkemli" bir performans yok burada. akademi "büyük oynayanlardan" daha çok hoşlanıyor. derinden derinden ilerleyen, "bak ne kadar yetenekliyim" demeyen performanslardan pek haz etmiyor. geçen sene marion cotillard'ın rust & bone'daki dört dörtlük performansını es geçmesinin nedeni de bu. neyse ki cannes hakkını verdi bejo'nun. ali mosaffa ile tahar rahim de gayet iyiydiler. senaryosuyla, kurgusuyla, oyunculukları ve yönetmenliğiyle kaliteli bir film. cannes'da yönetmenlik ve senaryo ödüllerinin haklarında çok az olumlu eleştiriler okuduğum filmlere gidip farhadi'nin geceden boş gönderilmesi de spielberg'in dallamalığı olarak kayıtlara geçsin.

    edit: filmde hiç müzik kullanılmıyor ve eksikliğini hissetmiyoruz. hikayeyi müzikle boğan hollywood yönetmenleri bundan ders almalılar.

    spoiler

    film bana alfred hitchcock'un rebecca filmindeki rebecca'sını hatırlattı intihar eden ama ölemeyip makinelere bağımlı hale gelen kadın karakteri. film boyunca herkes ondan ve yaptıklarından konuşur. neden intihar ettiğini öğrenmeye çalışırız. komada olsa da farhadi kendisini hiç göstermez. kadını göstermese de tıpkı hitch'in rebecca'da yaptığı gibi görünmeyen karakterini derinleştirmeyi başarır. hitch izlese farhadi'ye "aferin" derdi bence.

    spoiler
109 entry daha
hesabın var mı? giriş yap