6 entry daha
  • belki de aylardır o'nu düşünmemişsinizdir. birden bir arkadaşınız dünyanın en olağan şeyi gibi o'nun evlendiğini sıkıştırıverir bir cümlenin arasına. o an için umursamamış gibi davranır hatta hiç duymamış gibi muhabbete devam etmek istersiniz. aslında sırtınızda buz gibi ter damlaları birikmiştir o an. avuçlarınız terler, bütün vücudunuz gerilir... o'nunla evlilik hayali kurduğunuz günler bir bir aklınıza gelir. size heyecanla tarif ettiği beyaz gelinliği düşünürünüz. düğün gününü en ufak ayrıntısına kadar tartıştığınız geceler akla gelir birden. acaba evlendiği adamla da konuşmuş mudur bunları? aynı hayalleri mi paylaşmıştır o adamla da? belki de sizin fikirlerinizdir yaşadıkları. öfke ve kırgınlık birbirine karışır. geri dönüşü olmayan bir yoldur artık girilen. düne kadar ufak da olsa bir umut beslenmiştir hep yürekte ama inat kaybetmiştir. "neden aramadım" diye hayıflanır insan kendi kendine: "bir şansım daha varken neden aramadım". bazı şeylerin değeri kaybedilince anlaşılırmış ya! o'nu gerçekten kaybettiğimizi anlarız. düne kadar her hatırlandığında kötü hatıralarla anılan "o", bugün nedense hep buruk ama özlenen anılarla hatırlanıverir. boğaza kocaman bir yumruk gelir oturur. gene o bilindik, tanıdık yutkunamama durumu sıkıştırır adamın kalbini. sanki zehir içiyormuşcasına yutkunur insan ve o an gözlerinden birer damla yaş akar. o'nun evlendiğini 5 saniye önce söylemiştir boşboğazlı arkadaş. 5 saniyede bunları düşünüvermiştir insan. boşboğaz sorar: "abi ne oldu susuverdin birden?". "siktir et boşver" der çekersin sigarandan derin bir nefes daha; olur biter...
2323 entry daha
hesabın var mı? giriş yap