8 entry daha
  • o son dubleyi içmeyecektik dedirtmez insana. o son duble sevdirir çünkü insana o hali.
    bir gece önceden içilmeyen, o son dubleyle tamam olunmuş, kalkılmıştır masadan.

    sarhoşluğun sınırları vardır. defalarca denenmiş, yanılmış ve karara varılmıştır.
    dudaklar hissizleşince, gözler hafiften kısılınca, sigaranın külü küllüğün yakınlarına düşünce, gülümsenin içine hüzün girince, hüznün içine huzur dolunca, gözlere dolan yaşlar sessizce süzülünce, sevda yokuşlarında sendeleyince, tutunacak birine ihtiyaç duymaksızın yürümeye devam edince, kaç kez ölündüğü belli olmayan o uykusuz gecelerde çınarlı, kubbeli, mavi bir limana çıkamayacağını anlayınca, lüle taşından gerdanlığa para yetmeyince, sapancadan elma da gelmeyince, bir figan bitip, yenisi başlayınca, boş kalınca o hanlar, saraylar, o kırlangıç da küsünce, unutulunca o sınırları küskünlüğün, günler birer yaprak gibi dökülüncen ömrümüzden, ışıkları sönünce şehrin, sevecek başka bir şey de kalmayınca, sarhoş olmayı sevmek kalıyor galiba bi'tek geriye; karcığar faslından düm tek üzere.
112 entry daha
hesabın var mı? giriş yap