5 entry daha
  • tren raylarından atlayarak tozlu yola çıkan, oranın yerlilerinden olmayan kovboy güneşe doğru bakar, alnını siler, tüm western filmlerinde uçuşan o toparlak çalıları takip ederek karşısında gördüğü ilk bara yönelir. kapıyı ayağıyla açar, şapkasını çıkarır, alnını bir kez daha siler. amacı bir bira içip susuzluğunu gidermek ve ardından toz olup gitmektir. bardaki tüm adamlar içkilerini yudumlamaktayken birden kapının açılmasıyla gözlerini ona dikmişlerdir. aralarından biri üzerine konulan ceketini kaldırıp gaz çıkararak tekrar uyuklamaya devam eder. kovboy içeriye doğru ilerleyip çevresini kollayarak barmene yaklaşır. zira azılı bir eşkiya aniden "ya canın, ya malın ulen" edasıyla silahını alnına dayamaktan hiç çekinmeyecektir. birasını yiyeceğini alır, tüm masaların dolu olmasından dolayı yaşadığı tedirginliğe rağmen bir köşeye oturur, baktı rahat vermiyorlar dötü yemez, sağını solunu süzüp temkinli adımlar atarak yabancı ve alaycı bakışlar arasında yavaşça kapıya doğru yönelir, mahmuzlarından alevler çıkarak basar gider.

    işte termini burger king'inde yaşadığım şey tam şu sahne ya da ben çok yorgundum hayal gördüm. evsizlerin doluştuğu hostel olarak bellediği ve havada uçuşan el hareketlerine maruz kalınan bu mekandan ziyade, gece sağ kalınamayacağına garanti verdiğim ara sokaklarıyla korkutucu bir yer olarak zihnimde yer etti kendisi.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap