28 entry daha
  • zaten sona ermişti, 2015 yılında olmuş gibi davranmanın alemi yok. debian'a geçildiği gün fişi çekilmişti. açık kaynak bir proje ölmez de pardus'un misyonu farklıydı, bunu açık kaynak gönüllüleri dahi kavrayamadı. solun kendi içindeki kavgaları gibi linux'cular da kendi içinde kavga ettiler. yok milli işletim sistemi demek yanlışmış, ulusal demek yanlışmış, sonuçta linux çekirdeği kullanıyormuş. halbuki burada çok daha ulvi bir amaç vardı, amaç devletin kademelerindeki sistemleri amerika'da kontrolümüzün olmadığı ve muazzam paralara satın aldığımız bir yazılım yerine kontrolümüzün tamamen bizde olduğu ve ücretsiz bir yazılıma geçirmek idi. yani devletin istekleri doğrultusunda özelleştirilebilir bir sistem idi pardus. askeriyenin istekleri doğrultusunda bir şeyler geliştirildi, milli eğitim bakanlığı için çalışmalar yapıldı, devlet hastaneleri, valilikler, belediyeler... sayısız devlet kurumu bunu kullanabilirdi. milli bir farkındalık yaratılabilirdi. bu şekilde linux'un gelişimine bile ülke olarak katkıda bulunmuş olurduk. ve istenen paralar çok yüksek değildi ama geri dönüşü muazzam olacaktı. bu basit bir linux dağıtımı projesi değildi, varolan kabuğun üzerine arayüz çakıp işletim sistemi yapıldı diye ortalarda gezilmedi. çok ciddi emek harcandı, çok fazla geliştirme yapıldı. pardus bizim yüz akımız oldu, son kullanıcı için bile harika bir sistemdi. birçok insan türk yapımı olduğu için değil sevdiği için kullandı, ubuntu'ya ve diğerlerine tercih etti. bu harika proje asla devlet tarafından tam olarak olması gerektiği gibi desteklenmedi. yine de projenin fişi çekilmedi. ta ki fatih projesine kadar. fatih projesine entegre olamadığı için önce yapılan tüm emekler çöpe atıldı ve debian tabanlı bir ucubeye dönüştü daha sonra da kaderine terk edildi, tüm ekip dağıtıldı. iddia ediyorum ki bu projenin fişinin çekilmesi akp'nin ülkeye verdiği en büyük zarar oldu. ben yine de pardus projesini bir kayıp olarak görmüyorum. bu ülkede tüm engellemelere rağmen bir şeyler olmakta, bu kadar başarısız yöneticiye rağmen ülke bir şekilde yolunu bulmakta. devrim arabaları facia bir karar ile durdurulan bu açıdan başarısız bir proje gibi gözükebilir ama bence ehliyeti olmayan mühendisler tarafından varolan yabancı arabalardan kopya çekilerek yapılan ilk yerli otomobilimiz bugün sahip olduğumuz devasa otomobil sanayisinin tetikleyicisidir, o devrim arabaları üretilmeseydi bugün bu denli bir otomobil sanayisinden bahsedemeyecek, belki sanayiden bahsedemeyecek, tarım toplumu olmaya devam edecektik. pardus da bu ülkede birçok şeyi tetiklemiştir, ülkenin bilişim çağına ayak uydurması bakımından bir kilometre taşı görevi görecektir. pardus bu bakımdan başarısız olmuş bir proje değildir, varlığını sürdürdüğü kısa sürede çok nitelikli yazılımcılar, çok büyük bir tecrübe kazandırmıştır.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap