40 entry daha
  • allah’tan rıza ve yoklukta var olmayı isteyin. bütün olanlara boyun eğip bir
    yana durmak, en büyük rahatlıktır. ilahi emirler dahilinde işlerin yoluna girmesini
    beklemek en iyi şeydir. dünyanın cenneti, gönül rahatıdır. buna ermek isteyen
    sakin ve olanlara razı olmalıdır.

    olanlara razı olmak, bunların içinde kendini hakk’a teslim olmuş bulmak en iyi
    yoldur. allah’ın mana kapısı buradan açılır. ve kulun sevilmesi böyle oldukça
    gerçeğe uyar. sıkıntı denen illet en büyük dünya azabıdır. ahiret azabı daha
    başkadır. allah bir kuluna sevgi yolunu gösterirse evvela ona gönül rahatlığı
    verir; o da bu rahatlık sayesinde hoş bir ömür sürer.
    allah’a kavuşma yolu buradan başlar. o’nun nuruna vasıl olma böyle
    tahakkuk eder.

    geçici zevklerin ardına düşmeyin. ele geçmesi mümkün olmayanın ardıda
    koşmayın. eğer kısmetse gelir; değilse zaten gelmez. kısmet olmayan bir şeyin
    ardına düşmek, bir ahmaklıktır. akılsızlık ve bilgisizliktir. işte dünyanın en büyük
    azabı budur. daha evvelki sözlerimizde geçtiği gibi en büyük dert imkansız şeylerle
    uğraşmaktır.

    kısmetinde yazılı şeyi istemek de ayrı bir görgüsüzlüktür. daha doğrusu hırstır.
    ibadet ve kulluk tarafından incelenecek olursa şirk demek de yerinde olur…
    bu kadar istek neye? hem allah’ı sevenin bu kadar lüzumsuz şeyleri istemesi
    yerinde olmaz. yaradanını seven, o’nu ister. o’nunla beraber başka
    bir şey istemek, yerinde olmaz; sevgilinin gayrini istemek, sevgide yalancılık
    sayılır. sevgili için yapılan işten ücret istemek, ayıp olur. ihlasın yokluğunu açığa
    vurur. ihlas sahibi, kulluk hakkını ödemeye bakar; ötesini efendisine havale eder.
    allah , her varlığın sahibidir. yapılan her işi ister ki kendisi için olsun. ister ki
    kulunun bütün işleri kendisi için olsun.

    bir kul şunu iyi bilmelidir ki kendisi ve yaptığı işler efendisine aittir; bu durumda
    nasıl kendine mahsus olmak üzere birçok şeyler talep edebilir.
    birçok yerlerde de anlattık. kulun ibadet etmesi ona allah’ın bir muvaffakiyet
    kudreti vermesi sonucudur. ona kudret, kuvvet vermek allah’ın elindedir.
    ceza veya mükafat beklemektense elinde bulunana şükretmek daha iyi olur.
    sonra o kul görmüyor mu ki her kimin elinde nimet çoğalırsa neticesi iyi olmuyor.
    bu, çok kere vakidir. evvela iyidir; sonra ne olduğu görülür. o kimse gittikçe azar, allah’a
    darılır; kadere kabahat bulur, nimeti beğenmez; derdi, gamı çoğalır. kendinde
    olanı beğenmez, az görür. başkasının malına göz diker.

    bu insanlar neden ellerindekine razı olmazlar? öyle zaman olur ki bu huysuzluklarısonunda ellerindeki de gider. çünkü kendilerine has olan hiçbir şeyi beğenmezler.

    bütün bu durum, onları öyle perişan eder ki çabucak yaşlanırlar. işleri dağılır.
    vücutları yorulur. bir başkasının elindekine ermek için günlerce alınlarından ter
    boşanır. netice olarak günah veya sevap kaygıları da yok olur ve böylece günah
    sayfaları dolar.

    bu arada en büyük suçları yapmaktan çekinmezler. emr-i ilahi, onların hiç
    düşünmek istemedikleri bir şey olur. istediklerini de bulamazlar. dünyadan
    giderken elleri boş olur. ne başkasının malı fayda vermiştir ne de kendi
    mallarından bir kazanç temin edebilmişlerdir.

    o zavallılar, eğer allah’a şükredip dursalardı en büyük nimete ererlerdi.
    elinde bulunana ve kısmetine razı olup şükür ve ibadet yolunu aramış olsalardı
    kendileri için iyi olurdu. sanki başkasının malına göz dikmekle, ellerine kısmetten
    fazla bir şey mi geçti?

    istediklerini bulamadılar, aradıklarına eremediler. yalnız ömürlerini boşa
    geçirdiler. ahiretlerini de batırdılar. onlar bu yaptıkları ile en akılsız bilgisizlerden
    oldular. kısmetlerine razı olup ibadet ve taat, ile meşgul olsalardı kendilerine
    yetecek kadar dünyalık gelirdi. öbür aleme geçtikleri zaman ise, umduklarından
    daha iyisini bulurlardı.allah , cümlemizi haline razı olanlardan kılsın… her
    hususta halini bilenler zümresine dahil eylesin. sevip doğru yola gidenlerden
    eylesin.

    (abdülkadir geylani, fütuh-ul gayb'dan)
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap