804 entry daha
  • son 2 seçimde gönüllü olarak çalıştığım, yarınki seçimde de çalışacağım oluşum.

    yarın ilk kez bu görevi yapacaklara neler yaşayacaklarını kendi deneyimlerimle anlatmak istiyorum.

    birbirini hiç tanımayan, farklı görüşlerdeki insanların yalnızca seçimlerin adaletli olmasını istedikleri için takım halinde nasıl canla başla çalıştığını göreceksiniz.

    sandık başkanı ve kurul üyelerinin seçime hazırlıksız geldiğini, aldıkları sandık eğitiminin yetersiz olduğunu ve herhangi bir durumda kitapçığı açıp okumadan müdahale edemediklerini göreceksiniz. sandık başındaki en bilinçli kişinin kendiniz olduğunu ve oy ve ötesi eğitimlerinin önemini anlayacaksınız.

    akp'nin ne kadar organize çalıştığını ve diğer partilere göre çok daha kalabalık bir ekiple orada bulunduğunu göreceksiniz. diğer partiler kendi temsilcilerinin yanına bile uğramazken, akp'nin sandık başında duran her temsilcisiyle ayrı ayrı nasıl ilgilendiğini göreceksiniz. bir an aklınızdan "adamlar çalıyor ama çalışıyor" cümlesi geçecek, sonra ben ne diyorum yahu diyerek silkelenip kendinize geleceksiniz.

    eğitim seviyesi yüksek bir semtte görevliyseniz, eğitimli insanların oy kullanmayı bilmediklerine çok şaşıracaksınız. kabin içerisinden "yanlış yere bastım, bir pusula daha alabiliyor muyum?" diyen insanlara sinirleneceksiniz.

    eşi için "o bilmez, ben de onunla gireceğim" diyen adamı göreceksiniz. o adama, eşinin de bir birey olduğunu anlatacaksınız ve bunu yaparken utanacaksınız. kadın, kabine tek başına girerken sizinle göz göze gelecek, ne demek istediğini anlayacaksınız.

    ellerinde kalemle gelenler olacak. bir yerlerde "ysk'nın kalemleri siliniyormuş, kendi kaleminizi yanınızda götürün, imzanızı onunla atın" diye okudukları için kendi kalemleriyle imza atmak isteyecekler, izin verilmediği zaman da bir süre mücadele edecekler. o insanların korkularını göreceksiniz.

    90 yaşındaki bir teyze oyunu sandığa attıktan sonra size bakıp "ben göreceğimi gördüm ama sadece sizin geleceğiniz için oy kullanmaya geldim bu hasta halimle" diyecek.

    ilk kez oy kullananan gençlerin heyecanını, gözlerindeki umudu göreceksiniz ve gülümseyeceksiniz.

    insanların tedirginliğini göreceksiniz. giderlerken "oyumuz size emanet" diyecekler.

    oylar sayılırken sınıf kapısındaki kalabalık bazen müdahale edecek, tartışmalar yaşanacak. o kalabalığı görünce aslında ne kadar az olduğunuzu bir kez daha anlayacaksınız.

    okuldan çıkarken oy ve ötesi'ndeki diğer sandık gönüllüsü arkadaşlarınızla sohbet edeceksiniz ve çoğu "bir daha asla bu işi yapmam" diyecek ama bir sonraki seçimde yine geldiklerini göreceksiniz. *

    gece yarısı eve dönüp televizyonu açtığınızda balkon konuşmasıyla karşılaşırsanız hüngür hüngür ağlayacaksınız. karşılaşmazsanız ne yapacağınız konusunda bir fikrim yok, henüz o duyguyu ben de yaşamadım.

    nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, seçimlerin adil yapılmasına küçük de olsa bir katkınız olduğu için kendinizle gurur duyacaksınız.

    bunu yapmak zorunda olduğunuz bir ülkede yaşadığınız için de utanç duyacaksınız.

    ama yine de, iyi ki varsınız!

    hepimize kolay gelsin.
1774 entry daha
hesabın var mı? giriş yap