1070 entry daha
  • bana kalırsa; hem gazetesini hem de kendisini "gündem yaratan" pozisyonuna özellikle yerleştirmek istiyor. şartların sürüklediği diye bişi yok.

    can dündar, meşhur "izlenimi" manşete taşımadan önce "mit tırları" haberlerini ve ayşe yıldırım'ın kandil röportajını biliyordu diye tahmin ediyorum. aksi yönde bulgu olursa düzeltirim. ikincisi, bağzı kemalist kalemler de dahil olmak üzere yazarlarının bi kısmının hdp'ye desteklerini açıklamalarının da etkisiyle, "diğer" kemalist-milliyetçi yazarların huzursuzluğu da görülüyordu. dündar, "ii. hasan cemal" olmamak için, selo'ya yem attı. selo da, tekzip niyetine akp ile koalisyon yapmayacağı seçim meydanlarında açıklayan tek parti lideri oldu.

    yalnız, "hdp'nin akp-chp koalisyonuna destek vermesi" hakkında attığı tweet üzerine bir-iki kelam söylemek farz oldu. yarın veya öbür gün "bakın gördünüz mü?" diye köşe yazısı da döşeyebilir. teker teker bakalım gene de.

    1. dündar, "izlenim" adı altında 20 mayıs'ta şunları yazmıştı:

    "hdp’ye gelen araştırmalarda iktidar partisinin oy yüzdesi yüzde 40 civarında görünüyor. tek başına iktidar zor gibi... ak parti yeniden iktidar olurlarsa hdp ile bir koalisyon ihtimali var mı? buna hevesli değiller; böyle bir koalisyonun partilerine çok zarar vereceğine inanıyorlar. ancak akp yeniden iktidar olursa, dışarıdan destek verme fikrine uzak değiller." (cumhuriyet liderlerle buluşuyor... hdp dışarıdan desteğe sıcak)

    2. bu yazıdan sonra "liderlerle buluşmasında" yanında olan nuray mert, "hdp’nin demokrasi mücadelesine köstek olmayalım" diye tepki gösterirken, kemalist-milliyetçi yazarlar "bakın gördünüz mü?" türküsünü çığırmışlardı. neyse. selo aynı gün malatya mitingi'nde şunları söyledi:

    "cumhuriyet gazetesi ‘hdp parlamentoda akp’yi dışarıdan destekleyecek’ demiş. net olarak, kötü niyet demeyeyim, yanlış anlama diyelim, hdp’nin görevi destek değil, akp’nin burnunu sürtmektir. benim ağzımdan öyle bir kelime çıkmadı. ne içeriden, ne dışarıdan desteklemek gibi bir niyetimiz yok. umut ediyorum, cumhuriyet gazetesi bu yanlışı düzeltecektir" (demirtaş cumhuriyet’i ‘düzeltti': görevimiz akp’ye destek değil, burnunu sürtmek)

    3. akp-hdp koalisyonu ("içeriden destek") ve akp azınlık hükümeti ("dışarıdan destek") istemediklerini söylemiş oldu. seçimlerden hemen sonra ise şunları söyledi:

    "net olduğumuz durum şudur; biz akp’li bir koalisyon seçeneğinin içinde olmayacağız. öbür türlü nasıl bir seçenek ortaya çıkar bütün bunları tartışacağız."

    "fakat toplum birinci ve ikinci çıkan partiye bir sorumluluk bir görev vermiş aslında. teamüller gereği de bunun ilk seçenek olarak tartışılması lazım. akp, chp koalisyon seçeneği ilk tartışılması gerekendir doğal olarak. bütün teamüller de bunu gerektirir. toplum da oy verirken bunu aslında istemiş oldu. halk birinci ve ikinci partiyi bu şekilde şekillendirerek bir şeye işaret etmiş oldu." (demirtaş: akp’yle koalisyon seçeneğimiz yok)

    4. yani, "teamüller gereği" tartışılması gerekliliği dahi olsa akp-chp koalisyonu'nun ilk günden "desteklendiği" görülüyor. bugün ise;

    "şunu da net ve açık bir şekilde söyleyeyim. akp ve chp bizim ilkelerimizi de kapsayacak şekilde bir ortak hükümet arayışına girerlerse, biz oluşacak hükümetin işini kolaylaştırırız, destek veririz. çalışabilmesi için dayanışma içinde oluruz. yeni anayasa yapılması, çözüm sürecinin işlemesi için destekte bulunmaktan asla çekinmeyiz.

    çünkü bizim için önemli olan türkiye'de sorunların çözümüdür. eğer akp ve chp bu temel ilkelerle ve bizim de ilkelerimizi kucaklayacak ve kapsayacak temel ilkelerde buluşmayı tartışırlarsa bu, türkiye açısından rahatlatıcı olur. o zaman geniş tabanlı bir bütünleşme sağlanır, parlamentoda ve sorunların çözümü konusunda birlikte hareket etmeyi başarırız." (demirtaş ak parti-chp koalisyonuna destek şartını açıkladı)

    sonuç: haberlerin içeriğinde "dışarıdan destek" falan deniyor ancak konuşmanın yer aldığı vidyoda böyle bi ifade mevcut değil. zira, taze düşen yeni haberde de yukardaki iktibasa benzer şekilde söylemini tekrarladı selo (demirtaş, hdp’nin koalisyon ilkelerini açıkladı). gene de, çok mühim değil aslında. mühim olan, selo'nun seçim sonrası açıklamalarından farklı bişi söylememesi. daha da mühim olan, koalisyon veyahut azınlık hükümeti bağlamında 20 mayıs'ta zikredilen akp'ye "içerden veya dışardan" destek sunulmayacağından çark edilmemesi. en azından, "şimdilik" diyelim.

    dündar "demek ki yanlış anlamamışız" diyorsa, "izlenimin" içerisinde "***cumhuriyet halk partisi***" kabak gibi açılıyor demektir. gelinen durum itibariyle, buz gibi alicengiz oyunu var ozman. peki, neden manşete taşınan "izlenimde", "cumhuriyet kötü niyetle haber yapmaz" cevabi yazısında, tweette "***cumhuriyet halk partisi***" nden bahsetmiyor? cevap basit: fincancı katırları ürkütmemek için. ikinci paragrafa tekrar bakın, çünkü "***cumhuriyet halk partisi***"nde kemalist-milliyetçi hizbe yakın duran odatv, "can dündar'ın suçu ne" diye haber yaparak ve "analizde" tırnak içleri haricinde "***cumhuriyet halk partisi***"nden zerre bahsetmeyerek "can simidi" fırlattı. tweet sonrası ise "can dündar’dan demirtaş’a kapak" dedi; bi nevi "***cumhuriyet halk partisi***" resmi sitesi sayılan gerçek gündem de aynı başlıkla haberi kopyaladı.

    sıkıntı, aslen "içeriden ve dışarıdan" destek değil. tekrar ediyorum, tablo ortada. eninde sonunda akp-hdp koalisyonu veyahut hdp destekli akp azınlık hükümeti de tartışılabilir ve esaslı seçenek namına ortaya konulabilir. evet, hazzetmediğim bişi. velâkin, selo "net ve açık" tartışmasına rağmen, diğer parti liderleri buna yanaşmayıp "kapalı kapılar ardında" iş yürütmeye çalışıyorlar. chp-embedded kesimlerden, bu minvalde herhangi bi sorgu ya da eleştiri göremiyoruz.

    sıkıntı, "içeriden ve dışarıdan" gazete çevresi.. geçenlerde de, bi sandık araştırmasını "hdp son hafta %4.4 oy kazandı / bombalar hdp’ye %4.4 oy getirdi" diyerek "net ve açık" çarpıtma yapmıştı gazete. bu sadece "izlenim" ile de savunulamaz...
1784 entry daha
hesabın var mı? giriş yap