3 entry daha
  • an itibari ile teknosa'da 2 kasım'a kadar geçerli 200 lira hediye çekim var; aylar önce gözüme kestirdiğim bu farenin şu anda ensesindeyim. bir türlü indirime girmiyor ama teknosa'da; dışarıda 250 liraya kadar bulabiliyorken teknosa'da fiyat 340 lira. hoş bende kupon olduğundan 140 liraya gelecek ancak fazladan da 90 lira vermek istemiyorum açıkçası. beklemedeyim, düşmezse de 1 kasımda siparişi veriyorum; hayırlısı bakalım.

    21 kasım editi: şimdiiii, yaklaşık bi 10 günden fazla oldu kullanalı, hatta sanırım 15 yaptım. bu yüzden ufak tefek gördüğüm güzellikleri ve dandiklikleri yazayım bakalım.

    şimdi, öncelikle belirtmem gereken şeyler var; birincisi fareyi bildiğimiz beyaz suntamsı kaygan ofis masası tahtası üzerinde kullanıyorum, mousepad falan yok. ayrıca, açıkçası sanırım hala alışma sürecindeyim fareye. bir türlü tam kontrolü sağlayamıyorum; bunun kendimce nedenini birazdan açıklayacağım zaten. sanırım yazının buradan sonrası fare almak isteyenlere de genel bir rehber gibi bir şey olabilir, hatta ayrı bir başlıkta uzun uzun da yazabilirim belki ama burada ufakça değineceğim bazı şeylere. ayrıca bazı yerlerde eski farem m305 ve almayı düşünürken mx master ile arasında kaldığım g502 ile karşılaştıracağım. hemen burada belirtmek isterim ki mx master daha çok ofis faresi iken, m305 daha genel kullanıma yönelik standart bir fare ancak g502 bir oyuncu faresi. bu kategorileri göz önünde bulundurmak gerekebilir. ayrıca benim elim azıcık küçük gibi sayılabilir bir erkek eline göre. bir yerde okumuştum, ateş eli imiş benimkisi, küçük gibi, dolma ve kısa parmaklı falan...

    genel olarak farenin özelliklerinden bahsetmek gerekirse:
    çözünürlük*: öntanımlı olarak 1000dpi çözünürlük ile geliyor, 200'erli aralıklarla 400-1600dpi arasında ayarlayabiliyorsunuz istediğiniz gibi. m305'in çözünürlüğünü öğrenemedim fakat g502 200 ile 12000 dpi gibi devasa bir aralığa sahip. açıkçası 12000 abartı bir seviye olsa da en azından 2500 barajını görmesini bekliyordum ben mx master'ın; ne kadar ofis kullanımına yönelik olsa da cad çizimlerinde her zaman zoom in/zoom out kombosu kurtarmıyor sizi, bazen hassaslık gerekebiliyor. oyunlarda da zaten o hassaslığı arıyorsunuz, bu apayrı bir konu. ben 1600'de kullanıyorum ve bana hala biraz az geliyor açıkçası.

    baş parmak tekerleği* : benim fareyi kullandığım programlar oyunlar ve chrome'dan başka autocad 2015, photoshop cc, sketchup 2015 ve 3ds max 2015 genelde. baş parmak tekerleği chrome'da falan çok iyi çalışıyor (horizontal scroll'a ayarlı.) fakat photoshop'ta istediğim performansı yakalayamadım ve hatta kullanamadım. öntanımlı olarak fotoşopta ctrl+tekerlek ile yaptığınız yatay kaydırmayı baş parmak tekerleği ile yaparken sıkıntı oluyor, kaydırmıyor falan. bir gariplik var. autocad'de, 3ds max'te zaten kullanamıyoruz bile; sketchup'ta denemedim. autocad'in kısayollarını düzeltmeye falan çalıştım fakat o menünün içinden çıkamadım, çok da uğraşmadım. bakacağım sonra detaylı bir şekilde ancak ben çok da umutlu değilim açıkçası. benim bu fareyi seçmemdeki en önemli etmenlerden biriydi o baş parmak kaydırması, kolyca pan yapabilmek için, fakat bu konuda büyük hayal kırıklığına uğradım. bunların yanında, mesela counter strike global offensive baş parmak tekerleğini algılamıyor bile. şaka gibi. başka bir oyunda denemedim, belki cities skylines'da çalışıyordur mesela. bilmiyorum. ama kısaca baş parmak tekerleği umduğumu veremedi bana, ancak bu tabi ki aslında logitech'in değil, programların sorunu; tekerleği görmüyorlar. ha, mesela bu fareyi alan çoğu insan o tekerleğe sistem sesini azaltma/arttırma seçeneğini atamış, tabi o zaman mükemmel çalışıyor; windows sorun çıkarmıyor. klavye kısayollarıyla uğraşmaktansa o tekerlekle sesi açıp kapatabilmek büyük kolaylık; fakat işte ben kullanmıyorum.

    gesture tuşu* : baş parmak tekerleği gibi bu tuş da program uygunsuzluğuna yenik düştü. görmüyorlar abi. kısa keseyim; bence internette okuduğunuz/izlediğiniz başka incelemelerde dendiği gibi bu tuşa basması zor değil. ancak alışmak istiyor zira hiç baş parmakla tuş bastığımı hatırlamıyorum ben şahsen, ve insan orada bir tuş olduğunu unutuyor. hani, farenin normal kliklerine basmak böyle bilinçaltınızdan gelen komutlar gibidir, düşünmezsiniz basarken falan gesture'u kullanırken düşünmeniz, hatırlamanız gerekiyor. alışık olmadığınızdan farklı, uğraştırıcı, zahmetli ve bu yüzden de zor geliyor. bence olay bundan ibaret. bu gesture tuşu sadece basmak için ayrı bir tuş olarak çalıştığı gibi sağa, sola, yukarıya, aşağıya tuş basılı iken çekerek de farklı görevleri gerçekleştirebiliyor. yani o tuş 5 farklı tuş olarak çalışıyor. ben o tuşa medya kontrollerini atadım, gerçekten rahat oldu. aslında pan görevlerini de atayabiliyorsunuz ve aslında atayıp bir denemek lazım fotoşopta falan çalışıyor mu diye... hmmm...

    mod değiştirme tuşu*: isterseniz farklı bir görev atayabiliyorsunuz fakat ulaşımı çok çok kolay değil, özellikle farenin kullanım/ele oturma şeklini düşünecek olursak. bence öntanımlı olarak geldiği orta tekerleğin dönüşünü değiştirme işlevi olarak kalsın yani. o tuşu unutun siz, çok kullanmayacaksınız.

    • baş parmak tekerleğinin yanındaki mouse 4 ve mouse 5 tuşları: yine gesture tuşu gibi hakkı yenen tuşlar. evet ulaşımı aslında o kadar zor değil fakat abartıldığı kadar da değil. mesela o 4. tuş çok çok çok küçük olmasına rağmen aslında yeterince çıkıntı yapmış ve basılabiliyor yani... sıkıntı yok. ha, programlar için bir şey diyemeyeceğim çünkü işlev atamadım programlara özel fakat cs:go görüyor tuşları. sıkıntı yok. 4'ü bomba değiştirme yaptım mesela, özellkle baş parmak tekerleğini yapmak istiyordum hem...

    orta tekerleği basarak kullandığımız mouse 3 tuşu*: aşırı rahat. basmakta en ufak zorluk çekmemekle birlikte bayağı da aslında travel time'ı var tuşun. basıyorsunuz yani, bayağı çöküyor tuş. ama çok rahat. güzel. cad, fotoşop kullanırken pan yapmakta hiç sıkıntı çekmiyorsunuz, oyun oynarken de mikrofonu atadım; gayet rahat oldu.

    orta kaydırma tekerleği*: bu tekerleğin iki farklı çalışma modu var, o mod tuşu işte bunlar arasında geçiş yapmayı sağlıyor. bu tekerlek isterseniz kemikli, isterseniz kemiksiz serbest dönüş şeklinde çalışabiliyor. isterseniz bunu otomatik olarak da seçiyor. ne demek istiyorum, hani o tekerleği çektiğinizde tıkır tıkır ata ata döner ya, işte o kemikli dönüş. kemiklik biraz bariz, hani böyle yumuşak bir şekilde atmıyor tekerlek ancak bu bence olması gereken şey. mesela benim eski m305 de kemikli idi fakat biraz yumuşak geçiyordu, böylesi daha güzel. serbest modunda ise kemik olayı kalkıyor, çektiğinizde hava sürtünmesi ve yer çekimi ne zaman dur derse o zaman duruyor ki bayağı dönüyor abicim durmadan önce. bu da mesela pdf falan okur iken bayağı iş görüyor, çok çok hızlı sayfaları geçmenize yarıyor. otomatik modda ise, tekerlek kemikli oluyor ancak belirli bir kuvvetten fazla çekerseniz kendiliğinden serbeste geçiyor, durduğunda yine kemikli dönüşe geçiyor. ben yazılımdan kemikliye sabitledim fakat nasıl olsa mod değiştirme tuşundan değiştirebiliyoruz. g502'de ise aynı sistem var fakat otomatik modu yok, ancak mod değilştirme tuşu ile tekerlek işlevi değişebiliyor. güzel bir özellik yani bu...

    • 3 bilgisayara aynı anda bağlanma muhabbetini kullanmadım, kullanacağımı da sanmıyorum. ama özellik işte.

    şarj: sanki benim biraz hızlı bitiyor, 1 ay gitmeyecek gibi fakat ben çok yoğun kullanıyorum fareyi belki ondandır.

    darkfield candır. ama işte azıcık daha dpi vereydiniz ve logitech'ciğim...

    responsiveness: şimdi, bu pek karşılacağınız, öyle sağda solda görebileceğiniz bir teknik değer değil. şöyle bir şey var: kablolu fareler çoğu zaman kablosuz farelerden daha iyidir özellikle oyun oynarken. çünkü cevap verme süreleri daha kısa olur; neden, çünkü onlar usb üzerinden direk kablo ile bağlılar bilgisayara. kablosuzlarda her zaman daha fazla gecikme olur. belki 5ghz yayın kullanan bir kablosuz fare üretilirse bu değişebilir fakat logitech'in an itibari ile amiral gemisi olan 2015 model bu fare 2.4ghz yayın yapıyor. tabi bu gecikmeler usb farelerde 1ms, kablosuzlarda sanırım 5ms falan. yani, logitech mesela g502'de bunu 1ms olarak vermiş fakat mx master'da böyle bir değer bile yok... benim tahminim, belki 10ms bile olabilir ancak değil sanki. emin değilim. neyse, normalde işte bilgisayar fareden saniyede belirli bir miktarda okuma alır. bu okuma miktarının yüksek olması daha akıcı bir fare kullanımına ve mouse lag'ın azaltmaya yarar. bunu monitörlerdeki yenileme muhabbeti gibi düşünün: 60hz oyun oynarken ne kadar akıcı iken 30fps'ye düşünce bir donukluk oluyor falan; düşünemediyseniz buraya, buraya ve ya buraya bakabilirsiniz. neyse, ne kadar yüksek fps o kadar akıcı görüntü ilişkisi farelerde de var kısaca. olay bu monitörlerdeki gibi 60hz, 120hz, 144hz gibi hızlarda oluyor.

    neyse, g502'de usb rapor oranı 1000hz. bin hertz. saniyede 1000 okuma alıyor bilgisayar fareden.

    mx master'ın internet sayfasında ve ya bir yerlerinde bu rakam yazmıyor fakat benim kendi bilgisayarımda yaptığım test sonucu ortalama 150hz gibi bir değer yakaladım. bu değer ortalama, 80'leri de gördüm 500'leri de ancak bunlar peak sayılar tabi. tabi farenizi overclock etme şansınız var ve bu sayıyı yükseltebilirsiniz galiba ancak ben denemedim. ayrıca bazı farelerin kendi yazılımları aracılığı ile bununla oynama şansınız varmış fakat mx master'ın resmi yazılımı olan logitech options'ta böyle bir ayar yok.

    uykum da geldiğinden yazacak bir şeyler bulmakta zorluk çekmeye başladım; başka hatırladığım... hah, alışma sürecini yazacaktım. kısa geçeyim.

    farelerin temelde 3 farklı tutma şekilleri vardır: palm grip denilen avucunuzu bütünüyle yatırdığınız, fareyi sardığınız pozisyon, claw grip dedilen fareyi elinizi pençe gibi yaparak tuttuğunuz form ve fingertip grip denilen fareyi böyle pis bir şey tutuyormuş gibi parmaklarınızın ucuyla kavrayıp yönlendirdiğiniz form. genel olarak palm grip en rahat tutuş şeklidir, elin en doğal halini almasıdır falan fakat fare kontrolü zordur; claw grip nispeten daha rahat kontrol sağlar, fare tuşlarına daha çabuk ve rahat basarınız fakat el doğal bir şekilde oturmadığından uzun süreli kullanım seanslarından sonra eli yorar; fingertip ise maksimum fare yönlendirme kabiliyeti sağlar, claw'dan el yapısına göre daha doğal bir tutuş şeklidir fakat yani yorulursunuz, eliniz ağrır kısa süre sonra çünkü el ayası fare üzerinde rahat bir pozisyonda değildir, fareye dokunmaz.

    benim m305'im claw pozisyonunda kullanılıyordu fakat mx master logitech'in de bas bas reklamını ettiği gibi palm grip şeklindeki aşırı rahat bir fare. hani güya tasarım uzmanları tahtayı böyle yontarak bu farenin formunu elde etmişler, ele en uygun hale oturmasını sağlamışlar falan... ama bu değişim ciddi anlamda beni sıkıntıya soktu; hala tuşlara rahat basamıyorum aslında. g502 ise claw pozisyonunda kullanılıyor.

    özetlemek gerekirse, abi fare cidden aşırı rahat. tam ofis faresi. ancak ben performans olarak sanki böyle daha iyisini bekliyordum, bir tık geride gibi. ancak bu fare selefi mx performance ve oyun serisinin kralı g700s ile birlikte logitech'in en pahalı faresi (resmi site fiyatları 100 dolares.) ve diğerlerinin önünde aslında firmanın fare klasmanında amiral gemisi ve en yeni modeli. amiral gemisi olarak sanki biraz daha keskin olabilirmiş mesela çözünürlüğü; ancak ofis faresi diye kasmamışlar o kadar.

    tavsiye eder miyim? oyunlara programlardan daha fazla zaman ayırıyorsanız bence g502 daha iyi bir fare, ancak geri kalan her şey için mx master.(master card reklamı gibi oldu, hadi bakalım, espri.)
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap