istanbul trafiği

• hala şaşırmaktan kendimi alamadığım tarafı insanların nasıl bu kadar utanmaz ve saygısız olabiliyor olduğu. mesela, boğaziçi köprüsü'ne nakkaştepe tarafından gelip beylerbeyi katılımından girersin. orada sol tarafta boğaziçi köprüsü'ne girmek için bekleyenler, sağ şeritte beylerbeyi'ne devam edecek arabalar vardır. adam, sağ şeritten yolun sonuna kadar akıyor, sonra lap diye sola kaynıyor. o yolun ilk o şekilde düzenlendiğini fark ettiğimde aynı şey benim de başıma gelmişti. eskiden her iki şerit de boğaziçi'ne gidecekler tarafından işgal olurdu, sonra giriş düzenlemesi değişti vs. hah ne diyordum, o düzenleme ilk yapıldığında ben de sağdan gittim gittim, bir baktım bu işte bir terslik var. velev ki, sol şeride lap diye kaynayan abi bu yolu bilmiyor, diyelim. iyi ihtimal üstünden gidiyorum. ben naptım o zaman. hasss... dedim, yolu bölmüşler, tıpış tıpış beylerbeyi'ne inip dönüp o taraftan tekrar sıraya girdim.
  
  insanlar o kadar yüzsüz, o kadar utanmaz, o kadar saygısız ki... istanbul trafiğini çekilmez hale getiren sadece yoğunluk değil, bence bu.
  
  ha bir sözüm de trafik polislerine: olm var ya sizin yatacak yeriniz yok. sabah trafiğinde nerede boş beleş yatacak yer var, hepiniz oradasınız. beylerbeyi'nde millet üçüncü dünya savaşına girişiyor, en son bütün kavga gürültünün bittiği noktada köprünün üstüne çıkınca polis. sonra dönüyorsun, yani diğer yönde bomboş altunizade sapağında polis. ulan bomboş kavşağı bekleyeceğine gidip şurada bir işe yarayayım desene...
  
  biz kime anlatıyoruz ki bunları işte... sonra niye akp iktidarda. yüzlere insanın hakkını gözünü kırpmadan gasp ederek sıranın en başına kaynayan adam, bunu yaparken onu haklı bulup yol veren bir sürü andaval varken, o adamın bir adım ötesi milletvekili oluyor, onun bir adım ötesi de bakan.