49 entry daha
  • fena degildi. asagida yazdigim detaylar olmasaydi benden bi 7 hatta belki 8 puan calisirdi, fakat samimiyetsiz buldugum bir kac detay sebebiyle 6 puan bastim ımdb'ye.
    bundan sonra yazacaklarim bir miktar spoiler iceriyor olabilir. filmi izlemis ve de filmi izlemeyecek olan arkadaslar okuyabilir. filmi izlemeyi planlayan arkadaslarin henuz okumamalarini tavsiye ediyorum, ama kendileri bilir tabi :)
    --- spoiler ---
    senaryo ana hatlariyla baya kuvvetli idi. herkesin basina gelebilecek adli bir durumdan bir trajedi dogmasi, bu orgunun adim adim islenmesi oldukca basariliydi. ayrica, amerikalilarin gocmenlere bakis acisini vurgulamak acisindan guzel ornekler vardi: albayin is yerindeki patronunun albayi sallamamasi, polisin adami tehdit ederken hemen sinirdisi etme tehdidini savurmasi filan anlasilir seylerdi. albayin ve karisinin oyunculuguna jennifer connelly'nin guzelligi eklenince de ortaya cok guzel bir film cikiyormus tam, ta ki konsantrasyon bozan bazi detaylara kadar. simdi arkadas, albayin karisi, kizin, basina gelenleri basit cumlelerle anlattigi ıngilizce'den hic bi bok anlamazken, kocasinin kurdugu ıngilizce cumleleri nasil catir catir anliyor? bu kadin icin "barely speaking english" yorumu yaptilar ve bir kac yerde bu kadinin dogru durust ıngilizce anlamadigini vurguladilar. fakat kadin gayet guzel, hic teklemeden, guzel guzel ıngilizce konusuyordu her sahnede. yonetmen gelsin bizim buraya, ben ıngilizceyi barely konusan birinin konusurken nasil tekleyecegini orneklendireyim :) bir de, madem kulturunu o kadar yasamak istiyosun, her daim cay demliyorsun, yer sofrasinda yemek yiyorsun (bu da biraz sacma geldi ya neyse) filan, e karin da madem anlamiyor ıngilizce'den, kendi aranda niye farsca konusmuyorsun? bu nedenle hic inandirici gelmiyor karakterler.
    ayrica, kiza gonlunu kaptiran delikanli polisin kiza asik olmasini da pek iyi isleyemediklerini dusunuyorum. bu nedenle, polis abimizin kiz icin goze aldigi seyler de biraz zorlama gorunuyor acikcasi. cocugun vurulma sahnesi filan da hic gercekci degildi. yani her boku bilip en derin karakter analizlerini yapan albay, cocugu polisin silahini aldiginda "nasil yaparim da hem cocugumun en suclu gorunecegi pozisyonu yaratip hem de polisleri de basimiza toplayip cocugumu vurdurturum" diye dusunerek, bogazindan tuttugu polisi yere yatirmak yerine kendisine silah dogrultmus olan cocuguna dogru tutup cocugunu katil gibi gosterip bir taraftan da "polis yok mu poliiiis" diye bagirmasi filan baya sacmaydi bence. bir de arkadas, "su ismimi dogru telaffuz et lan" mevzusu artik bitsin de bi daha gelmesin karsimiza. sanki biz yabanci isimleri cok guzel telaffuz edebiliyormusuz gibi, amerikalilarin bizim ismimizi dogru telaffuz edememelerine uyuz olmamiz mevzusunu bir kenara biraksalar artik. biz sneijder'i, kjaer'i, ya da ne bileyim en basitinden elizabeth'i filan ne kadar dogru telaffuz ediyoruz da "my name is esmail, not ıshmael" gibi artistliklere giriyoruz.
    --- spoiler ---
    sonuc olarak bu detaylar konsantrasyonunuzu bozmazsa fena film degil. ızleyin.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap