6 entry daha
  • ilk görüneni travma yaratabilir. bir kaç sene evvel cesaret edip yazabilimiştim. buraya da yapıştırıyorum aynı metni.

    "ırmaktan bir ceset çıkarılıyormuş. ben tahminen 5 veya 6 yaşlarındayım. üstümde hayatımdaki tek sarı tişört ve siyah pantolon. pantolon dediysem, annemin yaz vaktidir, iyidir diyerek makasla kırpıp şort haline getirdiği, seneyede giyer türü bir keten.

    ırmağın yanı narenciye bahçesi, bi sonrası köyler arası asfalt yol, yanı sulama kanalı. henüz polis ve asker arasındaki ayrımı çok da ciddiye almadığım zamanlarda, lacivert olmayan kıyafette silahlı adamlar çalılıklarla uğraşıyor. altımda ön tekeri patlak bi biskilet, yanımda da indikçe şişirmek için bi el pompası, arkada da musti.

    telleri kesen bi köylü amcanın çevresi kalabalık. etrafta yaşıtlarımın olması içimi biraz olsun rahatlatan tek şey. zira bu kadar öldürücü malzemenin ellerinde bulunduğu koca koca adamların arasında, kendi türümün kalabalıklığından anlamsız bi güven hissi duyuyorum.

    yaklaşıyoruz, benden tarafa gelenler var. nolmuş, nolmuş–biri boğulmuş...

    yanlarına vardığımızda, çocuklar siyasi bir programın rehaveti içerisindeymişcesine tartışma içinde. bi çok şey dinliyorum ama sonra haklı çıktıkları az konu kalıyor.

    bahçenin tel örgüleri makas yardımıyla kesilip bi yol yapılıyor, uzaktan bi kalabalık geliyor akabinde, bir şey taşıyorlar.

    saçları uzun, sanıyorum vücudunun bi kısmını kapatmak için kullanılma fikrini verecek kadar hem de. şefaf muşamba (laylon, naylon, her neyse işte) ile kaplı, çıplak bi kadın ceseti. ruhum bedeninden ayrılıyor da bi an o bedene ziyarete gitme çabası içindeymişçesine kalbime efor harcatıyor, öyle ki kulaklarımda davul sesi duyar gibiyim.

    herneyse işte. bir battaniye ile sarılıyor kadın. öldürülmüş, bahçenin sahibiymiş telleri kesen amca, onun yanında konuşulmuş. o da oğluna söylemiş sorunca, oğlu da benim türden o vakit. etrafına topluyor o bölgedeki, kendi boyutlarındakileri. ondan biliyorum. yaşım 5 veya 6.

    o yaşa kadar manzara resimleri çizen ben ilkokul boyunca karakalem yapmaya başlıyorum akabinde, yeni farkediyorum. hep kusursuz çizdiğim yan profil kadın suratı da yüzünü bilinçaltımda sildiğim o kadına aitti belki de.

    bi anda 20 yaş büyümeyi haketmemiş/istememiştim. o kadın ölmek istememişti. musti de orda unutulmak. ben ertesi sabah ilk defa okula gitmeyi unuttum, ama gittim. o kadın ölmeyebilirdi, ama öldü. musti hatamı unutabilirdi ama unutmadı, bi daha hiç aynı seviye arkadaş olmadık.

    devam ede..rdi de canım sıkıldı gene ya. konu başkaydı, yazmak istemeye istemeye bu denli değişmesine göz yumdum. ha ne dicektim, öldürmeyin olum şu kadınları!!"
914 entry daha
hesabın var mı? giriş yap