4 entry daha
  • tabip bir olgudur.

    halk müziği derdler üzerine oluşmuştur. derdin de dermanı doktordur, tabiptir. 'derd' ile başlayan yüzlerce halk müziği vardır.

    "aşk derdinin dermanı(devası, şifası, çaresi, ilacı) yoktur. "

    hasretin, ayrılığın, derdin, aşkın dermanı doktorlar olamaz der ozanlar. abdürrahim karakoç, "tabiplerde ilaç yoktur yarama, aşk deyince ötesini arama." der. neşet ertaş "sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor, hiçbir tabip şu yarama merhem olmuyor." der. garip, kimsenin bilmediği yarasına derman olarak tabipleri görmüş, aslına bakarsak derin bir anlam var şu sözlerde. tabiplerin bile derman olamayacağı bir yara. en derinde, en gizlide. öyle işte.

    "lokman hekim gelse yaram azdırır, yaramı sarmaya yâr kendi gelsin." sözleri geçer karadır kaşların türküsünde. ciğeri de dağlar geçer. cevabı sözlerdedir. tabiplere olan bir güvensizlik değildir bu, yarin derman olacağını bir dert vardır ortada, hekimler bu derdin dermanı olmaz, olamaz. bu derdi çoğaltmaktan başka bir işe yaramazlar eserlerde.

    bir bayburt türküsü olan limini, lümüne ya da baba ben derviş miyem'in sözlerinde geçer, odan kireçtir senin, yüzün güleçtir senin, elin elime deyse, serin(tenin) ilaçtır senin." hangi doktor, yarin deni olabilir ki.

    baştabip bile gelse(düşünün ne kadar önemli bir insan) bu derde deva olamaz, aksine sanki zehirden acıdır gelişi. "tabip, gönül yarasından anlamaz." der halk müziği. "hiçbir tabip merhem olmaz yaralara, saramaz da."

    örneğin tabibin derdine derman olmayacağını bilen pir sultan eserlerinde "şah" olgusunu kullanmıştır.
46 entry daha
hesabın var mı? giriş yap