36 entry daha
  • sene 97-98. reklamları fır dönüyor. kırklareli, lüleburgaz'da arıyoruz soruyoruz yok. edirne'ye veya istanbul'a gitmek lazım. bekliyorum umutsuzca.

    enez'e dedemlere yazlığa gideceğiz. lüleburgaz'dan giderken edirne merkez'e uğramadan havsa'dan dönüyorsun. kahroluyorum. reklamlar yine televizyonda.

    bir sabah babam gazetede edirne'de açılan bir özel okulun bursluluk sınavı reklamını görmüş. "gel gidelim, sınava gir; dönüşte o kamyondan alayım sana?" diyor. kabul ediyorum.

    sınava giriyorum. dönüşte bp tırı benim oluyor. ama aklım sınavda. normalde hep başarılı bir öğrenciyken sınav sonucu gelmiyor. okuldan bir yazı da. o oyuncağa ne zaman elimi sürmeye kalksam "haketmedin onu orospu çocuğu, koy onu yerine, bırak elleme" diyor içimdeki ruh hastası, dogma ustası.

    gittiğim devlet okulu açılacak. tüm kıyafet, kırtasiye kitap alışverişini yapmışız. ertesi gün okul yani. günlerden tıpkı bugün gibi pazar.

    bir telefon geliyor. "yüzde 100 burslu kazandınız, özel bir sebebi yoksa niye kayıt yaptırmadığınızı öğrenebilir miyiz?". bize bir bilgi ulaşmadı deyince, okulun açık olduğunu isterlerse kayıt işlemleri için gelebileceğimiz söyleniyor. koştur koştur edirne'ye gidiliyor.

    hayatımda bir dönüm noktasıdır bu bp tırı. sayesinde hiç göremeyeceğim insanları gördüm, hiç bulamayacağım imkanları buldum. saplantılı davranışların ne kadar gereksiz olduğunu o yaşta farkettim. evde her zaman en güzel yerde durur. kimselere vermem.

    benim için çok özel anlamlara sahip olsa da benzini shell'den* alıyorum.
    niye öyle oldu anlamadım hehe.

    https://drive.google.com/…=0-m0ifklenqb9guywp30p9yq
109 entry daha
hesabın var mı? giriş yap