14 entry daha
  • edit: yazarın ikinci bir romanını okuyunca tekrarlardan boğuldum.
    aşağıdaki yorumum fazlaca pozitif yüklü olmuş.

    bu yılı tamamıyla distopya okumalarına ayırmışken, araya sıkıştırdığım ve nefes almamı sağlayan kitap.
    bir günde soluksuz okunacak eserlerden.
    haruki murakami kendine özgün dili ve olay kurgusu ile kesinlikle önemli bir yazar.
    kitabın başında uzaya gönderilen ilk canlı laika adlı minnak köpeği anması ile gönlümde ayrıca taht kurdu.
    (bkz: #63182133)
    kitap boyunca gerek önemsiz gibi gözüken ayrıntılar, ilerleyen sayfalarda yeniden kurguya ustaca dahil ediliyor.

    --- spoiler ---
    öncelikle bir "varlık" değil, "yokluk" anlatısı olduğundan, eserin sonunu hiç hızlıca yazılmış ve tamamlanmamış bulmadım.

    jack kerouac'ın beatnic mi sputnik mi olduğu sorusudur bazen hayatımızı değiştiren:

    beatnic kuşağı yazarlarından söz ederken, ben beatnic sözcüğünü sputnik ile karıştırmıştım. birlikte gülüşmüştük, böylece aramızdaki o ilk karşılaşmanın gerginliği ortadan kalkmıştı. sen sputnik denen şeyin rusçada ne anlama geldiğini biliyor musun peki? ingilizcedeki karşılığı travelling companion imiş. 'yol arkadaşı' syf. 111

    mükkemmel olmayan yaşamlarımızda boşa harcanmış zamanların da yeri önemli değil midir? eğer bu mükemmel olmayan yaşamlarımızdan tüm bu boşa harcanmışlıkları çıkaracak olursak, yaşamlarımız mükemmel olmama özelliğini bile yitiriverir. syf.12

    "iki kişi için bir şişe ısmarlamak israf olmuyor mu, yarısını ancak bitirebiliyoruz" demişti sumire bir keresinde myu'ya.
    "olsun" demişti myu gülerek. "ne kadar çok şarap bırakırsan o kadar çok restoran çalışanı tadına bakabilir. şarap garsonu, başgarsondan en alt kademede su servisi yapan garsona kadar tüm çalışanlar. böyle yaparak hepsine şarap tattırmış oluyorum. bu yüzden, kaliteli şarap ısmarlayıp, tamamını içmemek israf olmaz." syf.55

    videoya kaydettiğim futbol maçını izledim. "ben olsam o pası vermezdim" diyeceğim tarzda pasları gördükçe başımı sağa sola sallayıp iç çektim. insanın, hiç tanımadığı birinin hatasını eleştirmesi çok kolay bir şeydi ve de kendini iyi hissettiriyordu. syf.87

    "gazeteler her yerde aynı. asla öğrenmek istediğin şeyi yazmıyorlar." sumire/syf.115

    bu kadın sumire'ye aşıktı. ancak ona karşı cinsel istek duymuyordu. sumire bu kadına aşıktı, dahası ona karşı cinsel istek de besliyordu. ben sumire'ye aşıktım, ona cinsel açıdan ilgi duyuyordum. sumire beni seviyordu ama bana aşık olmadığı gibi bana karşı cinsel istek de duymuyordu. ben, adını gizlediğim bir kadına cinsel istek duyuyordum. ancak ona aşık değildim. syf.137

    sam peckinpah'ın yönettiği vahşi belde adlı film gösterime girdiğinde bir kadın gazeteci, basın toplantısında elini kaldırıp bir soru sormuştu, "filminizde neden o kadar çok miktarda kan gösterme gereği duydunuz?" diye; kadın kızmış gibiydi. filmde oynayan aktörlerden ernest borgnine sıkıntılı bir yüz ifadesiyle yanıtlamıştı: "hanımefendi, birisi vurulunca kanı akar." bu film, vietnam savaşı'nın en sıcak zamanında çekilmişti. syf.149

    güçlenmenin kendisi kötü bir şey değil. elbette değil. ama bugün düşündüğümde, güçlü biri olmaya kendimi öylesine alıştırdım ki zayıf insanları anlamaya çalışmıyorum. şanslı olmaya fazlasıyla alışmıştım, bazen karşılaştığım talihsiz insanları anlamaya gayret etmiyordum. sağlıklı olmaya o kadar çok alışmıştım ki, hasta insanların acılarını anlamaya çalışmıyordum. bir şeyler kötü gidince sıkıntıya düşen, onlar karşısında aklı başından giden insanları görünce, bu durumun sadece onların yeterince gayret göstermemelerinden kaynaklandığına inanıyordum. dillerinden yakınma eksik olmayan insanların, temelde tembel olduklarını düşünüyordum. o günlerdeki hayat görüşüm katı bir şekilde pratikti, sıcak insani duygulardan yoksundu. syf.171-172

    önemli olan, başkalarının düşündüğü büyük şeylerden ziyade, küçük de olsa kendi düşündüklerindir. syf.176

    geriye kalan, birinci derecede önemli anlam ise varlık değil, yokluktu. yaşamın sıcaklığı değil, belleğin suskunluğuydu. syf.220

    --- spoiler ---
34 entry daha
hesabın var mı? giriş yap