24 entry daha
  • istanbulda akşam vakti. sis çökmüş, beyhude karanlık yolcularını birer birer uğurlamış. caddenin köşesinde ince nağmeler yükseliyor. dudakları yanık çocuk ellerinde kutu kutu kibrit palazlanırken camın buğusuna, içeriye fötr şapkası yandan kayırma, pardesüsünde yılların eskitmişliğinde yorgunluk, dudak kenarına her daim mühürlü sarmalık cıgaralığıyla sadri alışık giriyor. tamburi ahmet faslını geçeli yıllar olmuş. sokakların terkisinde bu hüzzam yağmuru sessizliğin ardında dost, şairin gözlerinde viran olmuş. sadri baba oturuyor bir ayağı çatallanmış iskemleye. herkes susuyor, ağlayan keman susuyor, masalar susuyor, şarkılar susuyor....

    keman yayından iniltili sızılar dökülmeye başlıyor elli yıllık meyhane duvarlarına. sadri baba şapkasını masaya bırakıyor, sol yüzük parmağındaki baba yadigarı osmanlı hatıratı parıl parıl parlarken, o efkarlı sesten bütün istanbul'u diriltecek mısralar dökülmeye başlıyor...

    "şarkılar seni söyler
    dillerde nağme adın
    aşk gibi sevda gibi
    huysuz ve tatlı kadın"

    ürperiyorum. o soğuk rüzgar kırk yıl sonra beni de almış içine, yüreğimi ısıtacak soba arıyorum. kömür gözlü, kora kor yürekli, sımsıcak bir sevgili arıyorum. meyhane meydanlar türküsüne ev sahipliği yapıyor, rakı kadehi ellerde daha dokunaklı havaya kalkıyor. sadri baba cıgaralığından aldığı nefesi bırakırken mayhoş havanın boşluğuna, eşlik etmeye devam ediyor ömrümde duyduğum en melankolik ama en duyarlı şarkının sözlerine...

    "...en güzel günlerini demek bensiz yaşadın
    aşk gibi sevda gibi huysuz ve tatlı kadın"

    sadri baba yüreğimin ortasından vuruyor. şaka gibi geçiyor zaman. kulaklarımda uğultu, gözlerimde kanıksanmış damlalar...ihtirasın en vurucu anında reklamlar giriyor araya. menekşe gözler reklamlardan sonra devam edecek yazıyor ekranda. mutfağa doğru adımlarımı atarken peşin fiyatına on iki taksit haberleri geçiyor televizyonda...

    ben bu hayatta peşin fiyatına on iki aşkımı öldürdüm. taksit taksit verdim duygularımı. promosyon değeri olmayan anılarım kaldı geride. ne bir meyhanenin orta yerinde sevdamı haykırabildim ne de ağlayan bir kemana mahur edalarla eşlik edebildim.

    huysuz ve tatlı kadını öldürdüler...mezarını bile göremedim....
91 entry daha
hesabın var mı? giriş yap